44 Yorumlar

  1. Tosun

    Asb.kaynagindan subay olan personele uygulanan aleyhte nasip uygulamasının lehte nasip uygulamasına dönüştürülmesi için 2023 yılından geçerli ol.ak üzere 2022 yılı sonuna kadar bit düzenleme yapılması uygun ve faydalı olacaktır. SOYLEKI; 2001 ile 2009 yılları arasında subay olan asb.meslektaslarimiz mağdur edilmektedir. Asb.olarak 4 ile 5 yıl hizmet edenlere 1 yıl erken terfi, 6,7,8,9 ve uzeri hizmet ederek subay olan personele 2 yıl terfi verilmesi için 926 sayili TSK Perso el kanununda gerekli düzenleme 2022 yılı sonuna kadar yapılmalıdır.Yuzbasi, Binbaşı, yarbay ve Albay rutbesindeki anılan yıllarda subay olan personelin mağduriyeti giderilmelidir. Bu durumda olan sayıca çok personele elde bulunmamaktadır
    Harp okulu mezunları 23 yılda albay olur iken asb.kaynagindan subay olan personel 30 ile 32 nci hizmet yılında albay olmaktadır
    Bu mağduriyetin giderilmesi ve Asb.kaynagindan subay olan personel Albayligin 1.yili itibariyle general/amiral olabilmek için YAŞ girmelidir.2023 yılı ve sonrasında en az 5 kontenjan ayrılması uygun olacaktır.3 Kara kuvvetleri,1 hava,1 deniz kuvvetlerinin asb.liktan geçen subaylardan ve bayan subaylardan general/amiral yapılmalıdır.Saygilarimla.

    Yanıt
    1. Zühtü Ezaçekeroglu

      Evet bu uygulamanın 2023 yılı agustos ayına kadar yasalaşması ve 2000 yılı ile 2010 yılları arasında asb.liktan subayliga geçen kd.yuzbasi, binbaşı,yarbay ve albay rutbesindeki subaylardan 5 yıla kadar asb.olarak çalışıp subay olanlara 1 yil, 6 ile 10 yil arasi subay olanlara 2 yil nasip düzeltmesi yapılması ve aleyhte nasip uygulamasının lehte nasip uygulamasına dönüştürülerek mağdur edilen personelin mağduriyetinin giderilmesi sağlanmalıdır.48-49 yaşında olup yarbay olan asb.kaynakli personel bulunmaktadır. Yedek subayliktan subay olan personele verilen 1 yıllık sürenin en azından asb.kaynagindan subay olan personelede verilmesi gerekmektedir.Verilen bu bir yil statü değişiklik terfisi olarak değerlendirilmelidir.

      Yanıt
  2. TAHİR KOYUNCU

    SAYIN TEMAD GENEL BAŞKANIM, BEN TAHİR KOYUNCU, 30.04.1984 – 17.12.2012 TARİHLERİ ARASINDA İZMİR MALTEPE ASKERİ LİSESİ’NDE SİVİL MEMUR OLARAK (ÖĞRENCİ PERSONEL İŞLEMLERİ UZMANI) OLARAK GÖREV YAPTIKTAN SONRA 17.12.2012 TARİHİNDE KENDİ İSTEĞİMLE EMEKLİ OLDUM. 2014 YILINDA DA NARLIDERE-İZMİR TEMAD’A FAHRİ ÜYE OLDUM. SİZDEN İSTİRHAMIM SİLAHLI KUVVETLERDE SİVİL PERSONEL OLARAK HİZMET VEREREK EMEKLİ OLMUŞ PERSONELİN DAİMİ ÜYE VEYA ONURSAL ÜYE OLARAK KABUL EDİLMESİNİ TENSİP VE EMİRLERİNE ARZ EDERİM.

    Yanıt
  3. HALİL İBRAHİM KARANİL

    MERHABA ARKADAŞLAR, YORUMLARI OKUDUĞUMDA GÜNCEL KONULARLA İLGİLENDİĞİNİ OKUDUM (Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Türkiye Milli Uzay Programı’ çerçevesinde Astronot (Kozmonot-Taykonot) ismi yerine Türkçe isim bulunması önerisinde bulunmuştur.) VEDE HAVANDA SU DÖVÜLDÜĞÜNÜ GÖRÜNCE ÇOK ÜZÜLDÜM.
    Pandemi dolayısıyle SELİMİYE ASTSUBAY ORDUEVİNİ sağlık personeline tahsis edildiğini bilmeyen-duymayan herhalde yoktur. Peki size soruyorum biz Astsubaylar İstanbul’a gittiğimizde nerede kalacağız anlatabiliyormuyum. Sağlık personeli ve eşleri aşılandıklarını bildiğimize göre kaç yıl sonra SELİMİYE ASTSUBAY ORDUEVİ’nden yararlanabileceğiz başkanım. Gerçek sorunlarla ilgilensek ayaklarımız yere bassa ne dersiniz. Konuyu çok kısa özetlemek istedim dolandırmadan. Dost acı söyler meslektaşlarım. Sizlere iyi çalışmalar vede başarılar dilerim. Saygılarımla.

    Yanıt
  4. YAVUZ DEMİRKAN

    MARMARİS TEMAD ŞUBE BAŞKANI ARKADAŞ HDP LİLERLE BERABER AYNI DİLEKÇENİN ALTINA NASIL İMZA ATMIŞ ACABA BİZ SİYASET OLSUN OLMSIN PKK LILARLA NASIL BİR ARAYA GELEBİLİYORUZ?

    Yanıt
  5. Akın MEMOĞLU (MEME)

    Sayın Başkanım, Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Türkiye Milli Uzay Programı’ çerçevesinde Astronot (Kozmonot-Taykonot) ismi yerine Türkçe isim bulunması önerisinde bulunmuştur.

    Bu çerçevede sosyal medyada tarihimizle bağlantılı birçok isim önerisinde bulunulduğunu okudum, gördüm. Bu isimler bize göre çok güzel isimler olsa da, manaları ile mütenasip olmadıklarını gördüm, çünkü bu isim beynelminel (uluslararası) bir isim olacak, yine bazıları İngilizce turkey (hindi) misali alay konusu olabilecek isimler, (geveze-dedikoducu vs. gibi; İspanyolca kaka gibi)

    Naçizane ben bu konuda TEMAD’ımız adına Zat-ı Ali’lerinizde uygun görürse bir isim önerisinde bulunmak istiyorum. Hem manasıyla mütenasip olsun, hemde diğer isimlerle uyumlu olsun istedim.

    ÖNERİLEN İSİM : GÖKTANOT veya GÖKTONOT

    Saygılarımla. Arz ederim.

    Yanıt
  6. Coşkun PAYTAR

    Hak.- “Hak (right, droit)”, hürriyetin somutlaştırılmış biçimidir. Hak, hürriyetin somutta gerçekleştirilmesinin aracıdır.
    Örneğin “HAK ARAMA HÜRRİYETİ”, “dava hakkı” ile gerçekleşir. Hak bir hürriyetin sağlanması için kişiye anayasa ve kanunlar ile tanınmış yetkilerdir.
    Eğer bir kişinin, bir konuda HAKKI VAR İSE, devletten veya diğer kişilerden onun yerine getirilmesini “İSTEME YETKİSİ”ne sahiptir demektir.
    Hukukun genel teorisinde hak kavramı çok değişik şekillerde tanımlanmakta ise de, bu tanımlardan en eskisi ve yaygınına göre HAK, kişilere hukuk düzeni tarafından verilen bir irade kudreti, BİR İSTEME YETKİSİDİR.
    Bu tanım anayasa hukuku alanına da uygulanabilir.
    Anayasa hukuku alanında HAK;
    “KİŞİYE ANAYASA TARAFINDAN VERİLMİŞ BİR İRADE KUDRETİ, BİR İSTEME YETKİSİDİR.”

    ………yukarıdaki tanım ve ifadelerde açıkça görülüyor ki;

    HAK ARAMA mücadelesinde;
    FELSEFİ, SİYASİ, DİNİ, İDEOLOJİK ve benzeri yaklaşımlar yolu ile kişisel çıkar ya da menfaatlere ÇANAK tutacak girişimlerde bulunmak…

    Ayrıştırıcı SAVULAR ve İTHAMLAR ile KORKAKLIK- DELİKANLILIK şartlanmasına kadar uzayan, MİLLİ -MANEVİ değerlerimiz üzerinden yapılan ALGI ve VURGULARLA DAVAMIZIN içine SUBNİMAL mesajları sokuşturmaya çalışmak, anlamsız ve de GEREKSİZ!

    Zira;
    Bizim davamız HAK ARAMA MÜCADELESİDİR!

    Bizim davamız, DİL, DİN, IRK, MEZHEP, İDEOLOJİ VE SİYASİ GÖRÜŞ beyanı yapmaksızın HÜRRİYET arayışıdır.

    Bizim davamız, üzerine basa basa söyleyeceğimiz ANAYASAL EŞİTLİK HAKKIDIR.

    Hepsi bu….

    Bu sebepledir ki;
    Ayrıştırıcı ifadelerin, hakaret ve küfürlerin, siyasetin, dinin, ideolojik ya da felsefi çıkışların, haklı sebepler olsa dahi MİLLİ ve MANEVİ değerleri inciticek ve doğrudan hedef alınarak, kendince cüretkar ama hadi aşan ithamların BİZİM DAVAMIZDA YERİ OLMAMALIDIR!

    Ve yine bu sebepledir ki;
    Sessizce ama SES GETİRECEK bir DURUŞ hedefimiz olmalı….
    Bizlere yakışacak bir DİNGİNLİK ve METANET içinde olunmalı….
    Toplum içindeki kanayan onlarca olayın içerisinde,
    SANKİ FAZLASINI İSTEYEN, AYRIMCILIK TALEP EDEN, VATANI İÇİN YAPTIĞI HER FEDAKARLIĞI İNSANLARIN BAŞINA KAKAN bir toplulukmuşuz algısına düşülmemeli…

    Hepimiz çok iyi biliyoruz ki;

    BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ!
    Bir arada olmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var!
    Hakça bir mücadele bizim de HAKKIMIZ!
    Ve bizler bunu başarabiliriz!…..

    Fikir ayrılıklarına ve kutuplaşmalara sebep olabilecek, devletimize ve milletimize zarar verebilecek her türlü söz, ifade ve davranıştan uzak durmamız gerektiğini unutmamak dileği ile…

    Affınıza sığınarak…..
    Saygılarımla.

    Yanıt
    1. Abdullah avcu

      Katılıyorum goruslerinize fakat hak verilmez alinir. Bir atasözü vardır ağlamayan bebege emzik verilmez ama bu demek degildirki haklarımızı savunmayacagiz.saygılar

      Yanıt
  7. Mesut YIDIZ

    Emekli lisans mezunu assubay olarak yukarıdaki değenlendirmeleri ve tespitleri okudum.Gerçekten yerinde doğru tespitler meslektaşımız ismail oğuz uçar ın tespiti çok doğru askerlik mesleğine girecek her personelin tek kaynaktan liyakat ve başarı durumuna göre hakkaniyetle yapılırsa ve bununla ilgili kanun,yönetmeliklerde gerekli değişikliler yapılması halinde T.S.K de yetişmiş insan güçü kalite ve verimliliğinin artacağını aidiyet duygusunu güçlendireceği anlamsız ve insan onurunu kıran ayrımcılıktan ançak bu şuur ve mantalitenin yerleşmesiyle daha güçlü bir ordu ve ordular oluşturabiliriz .Ulu önder Atatürk ün dediği gibi bilim ve aklın önderliğinde ve geçmiş tecrübeler dende dersler çıkartarak hep daha iyiyi hedeflememiz gerekir diye düşünüyorum.

    Yanıt
  8. Akın MEME

    Sy. TEMAD Bşk.nım Hamza DÜRGEN ve Bşk. Yrd.cılarım, 30 Mayıs 2019

    Aşağıda 27 Mayıs 2019 tarihli Sayın Milli Savunma Bakanımız Hulusi AKAR’a hitaben arz edilen yazılarım, 30 Mayıs 2019 tarihinde MSB ile yaptığım görüşmede ilgili birime havale edildiğini öğrenmiş bulunuyorum,
    23 Mayıs 2019 tarihli arz yazımın kaldırılarak yerine Sayın Bakanımıza hitaben arz edilen,
    27 Mayıs 2019 tarihli bu Bakan arz’ımın konulmasını,

    Saygılarımla arz ederim.

    Sayın Milli Savunma Bakanım Hulusi AKAR 27 Mayıs 2019
    Bu mail’i Zat-ı alilerinize gönderme sebebim ‘Yeni Askerlik Yasası’ ve bazı kanunlarda yapılacak değişikliklerdir.
    TEMAD’a arz ettiğim yazılarımı ufak-tefek değişiklikler yaparak zat-ı alilerinize arz etmek istedim.
    Sayın Bakanım Yazılarım biraz karışık olabilir ama okuma teveccühünde bulunursanız, Emekli Bir Asker olarak en iyi şekilde anlıyacağınızdan eminim.
    Sayın Bakanım Yasanın hazırlanmasında Tenzillenen Assubaylardan yana tavır almanız bizleri onurlandıracaktır.
    Saygılarımla, arz ederim.
    Akın MEME
    Emekli Assb. (Asb.de s’nin nereye ait olduğu telaffuzda zorluk çıkarıyor.)

    Akın MEME
    17/02/2019 / 23:31
    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları bu yazıyı yazmam (kaleme almam) da ki amaç, Yeni Askerlik Kanunu Konusunda TEMAD’dan da görüş alınacağı ve As(t)subay sorunları üzerinedir. (((((AS=’Bir işte önde giden veya onların yardımcılarıdır şeklinde olabilir veya Bir işte önde gidenlerin yardımcılarıdır’ olabilir. AS’ın manası, HAS’a eklenebilir, TDK’u ile istişare edilebilir, As(t)subay yerine ‘SUNAY’ veya ‘YARBAY’ (İkincil/Tali Asker/Ordu Beyi-Subay Yardımcısı) sıfatına geçilebilir, Hemşirelere As(t)doktor, Teknisyenlere de As(t)mühendis denmediği gibi, aradaki (T) insanı direk demoralize etmektedir, Assolistlerimize Hassolist denilebilir, ‘İstisna-i Memur’ ile ‘İstisna-i Vatandaş’ cümlelerinde ki ‘İstisna’ kelimesinden biri ‘Mümtazlık’ biride ‘Tenzillik’ ifade etmektedir ama orada sorun edilmeyen mana ‘AS’da sorun edilmektedir, TDK sözlüğünde ‘AS’ kelimesi Ast’a bağlanmak için TÜRK DİLİ’nin kuralları hiçe sayılarak (üç sessiz yan yana gelmez kuralı) resmen levye ile kanırtılmıştır, aynı durum ‘OR’ kelimesinde de mevcuttur, ‘OR’ sadece bir ön ek olarak belirtilmektedir halbuki OR=Dolu, bilgili manasına da gelmektedir, Ordinaryus Profösör=En bilgili Profösör, bilgiye doymuş, Orgeneral/Oramiral=En bilgili, bilgi olarak en dolu asker, Futbolun Ordinaryusu gibi.))))) (((BAŞKAN-ASBAŞKAN / SUBAY-ASSUBAY / TEĞMEN-ASTEĞMEN-Asteğmen’in Fransızcasındada -T- yok Aspirant diye geçiyor, Alay da Fransızca kökenlidir. AS’da herhalde Fransızcadan geliyor. / BAŞASİSTAN-ASİSTAN / HASSOLİST-ASSOLİST / ÖNYÜZBAŞI(Mümtaz)-ÖNLİSANS(TENZİL) v.s. buradaki ÖN fonetik ve mana olarak aynı ama kimse ÖNLİSANS deyince YÜKSEK LİSANSI anlamıyor, ASSUBAY deyince de kimse SUBAY’ın Üstünü anlamıyor, Normal ASSUBAY’ı anlıyor.))) Yazacağım öneriler biraz karışık olabilir, asla saygısızlık içermemektedir, içinde hiç bir şekilde ‘AKÇELİ (PARALI)’ konu geçmemektedir, ‘İYİ NİYETLİ’ olunursa çözüleceğine inanıyorum, sürç-ü lisan eder isek şimdiden affola.
    Sayın Başkanım Sosyal Medyadan Dünyada bir örneği kalmamış Yedek Subaylığın kaldırılmasını kaldırılamıyorsa yerine Yedek As(t)subaylığın getirilmesini defaten öneren (TEMAD sayfaları görüş bildirmeye açılmadan önce) bir kişi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Milli Savunma Bakanımızın yaptığı konuşmalardan Yedek Subaylığın devam ettirileceğini öğrendim, bunun sebebi 926 sayılı kanunun 109’ncu maddesinde geçen (((((‘…..veya askeri hakim sınıfı hariç’…..diye devam eden cümlede ki’ çekince sanırım, bu kısmın da kaldırılması gerektiğine inanıyorum, bu sorunun çözümünün kolayı var, şöyle ki : As(t)subay veya Uzman Erat kaynaklı bir Hakim veya Hakim üyenin bulunduğu bir Mahkemede yargılanmak, yargılanan o Subay’ımızın insiyatifine bırakılmalı kabul ederse yargılanmalı, kabul etmezse böyle Hakim veya Hakim üyenin bulunmadığı en yakın mahkemede yargılanabilir, aynı hak Uzman Erat kaynaklı Hakimler için As(t)subaylarada tanınmalı.)))))
    Sayın Başkanım Aynı sakıncalar Assubaylar açısından hiç gözetilmemiş Şöyle ki ‘ER’ olarak Askerliğini yapan birisi Hukuk Fakultesini veye herhangi bir Üniversiteyi bitirdi ve kalan Askerliğini Yedek Subay olarak yapmak istediğinde aynı sakıncalar Assubaylar içinde geçerli.
    Yine Sayın Başkanım Lise Mezunu Memur olarak işe başlayıp daha sonra Üniversite bitiren ve yine memur olarak görevine devam edenler var. Bunlar Askere gelince Yedek Subay (Amir) oluyorlar ama Tezkere alınca yine Memur olarak göreve devam ediyorlar, madem Askere gelince Amir oluyorlar, Tezkereyi alınca da Amir olsunlar. ÖRNEĞİN : Polis Memuru veya Bekçi ise Komiser olsunlar, Mübaşir ise Hakim olsunlar, Sağlık Memuru ise Doktor olsunlar v.s.
    (Polislerimizin şu anda Askerlik yapmadıklarını biliyorum, önceden bahsediyorum.)
    Assubay Kaynaklı Hakimlerimizinde görevlerini en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorum, Nasıl ki 1980’li yıllardan önce Assubaylar İstihbarat Şubelerde de görevlendirilmiyorlardı, ama bu yol açıldıktan sonra görevlerini en iyi şekilde yaptıkları görüldü.
    Yedek Subaylarımız bir Subay’dır, As(t)subaylarla oturup, kalkarlar; Erata yakındırlar, en rahat Askerlik yapabilecekleri ortam Yedek As(t)subaylıktır, kaldı ki Askerliğini ‘Doktor Er’ olarak yapan Doktor’larımız da Assubaylarımızla oturup kalkmışlardır, (1980’li-1990’lı yıllarda bu uygulama yapılmıştır). Şimdi de Doktor Assubay (Tabip-Hekim), Hakim Assubay, Mühendis Assubay, Öğretmen Assubay v.s. olarak Askerliklerini yaparlar.
    Doktorlarımızın Devlet Yükümlülükleri Yedek Assubay olunca da kaldırılabilir ki asıl o zaman kaldırılmalı.
    Lisans ve Üstü mezunu Yedek Assubaylarımız Yedek Subay veya Subay olarak görev yapacakları-atanacakları yerlere Yedek Assubay olarak ‘ASALETEN VEKİL veya VEKALETEN ASİL’ olarak atanırlar veya görevlendirirler, hem onlar arada kalmazlar rahat ederler, hem de biz Assubaylar ‘ONORE’ edilmiş oluruz, bana göre sorunun çözümü bu kadar basit.
    Ön Lisans mezunu Yedek Assubaylarda Assubay kadrolarından boş olanlara aynı şekilde atanıp, görevlendirilebilirler.
    (Sayın Bakanım Yedek Subaylık ve Yedek Assubaylığın ikisinin birden olması durumunda disiplinde zafiyetler olabileceğini düşünüyorum. Ör. : Aynı okulda aynı sıralarda yan yana okumuş iki kişiden Biri Subay, Biri Assubay ve ikisi de Nöbetçi v.s.)
    (01-03-2019 tarihli yazımda Disiplin Zafiyeti Örneğini arz etmiştim.)
    Yine Assubay ve Uzman Erat’tan şartları uygun olanlar Subay’lığa geçirilerek Pilotluk yolu açılmalı. (Uçuş kolu yönetmiyecek durumlarda yani Nakliye uçağı, Vip uçağı, Helikopter gibi uçakları kullanmak üzere Assubaylarda Pilot olarak yetiştirilebilirler.)
    1632 sayılı kanunun 16ncı maddesindeki Kıt’a nın tanımı Subaylarımız için yapılan tanıma ‘müstakil ve müfrez çalıştıklarında Assubaylar’ şeklinde madde eklenmelidir veya Subay/Assubay şekline getirilebilir.
    Subay ve Assubayın tanımında da fazla fark olmamalıdır.
    Şöyle ki ‘Subay : Yaptırır; Assubay : Yapar-Yaptırır. Burada bir Assubay, Erat veya ast’larından birine ‘Şu işi yaparmısınız dedi, o kişi de, orada ‘yapar-yaptırır’ yazıyor yapamazsan bana gel dese Kanuni açıdan kim ne diyebilir, Yine tek çalışan Bir Subayımız bir işi yapmadı diyelim sebebi sorulduğunda orada ‘yaptırır’ yazıyor bende kimse olmadığından yaptıramadım dese kim ne diyebilir. Subay’da da, Assubay’da da bu tanım aynı olmalı ‘Yaptırır-yapar’ şeklinde. İllaki bir farklılık olsun diye uğraşılınca böyle açmazlara düşülebiliniyor.
    Yine Assubaylar müstakil ve müfrez çalıştıklarında ceza, yetki ve sorumlulukları artırılmalıdır.
    Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar diğer Askeri öğrencilere göre Kıdemli konumundadır ve ona göre muamele görürler şeklinde olabilir, v.s., v.s.
    Bu şekilde yasalarda ki Assubayları (SUNAY/YARBAY/ÇIRAY/Aydınlatıcı) devamlı tenzil duruma düşüren, demoralize eden, çalışma şevkini kıran maddelerde ayıklanmış olur.
    Saygılarımla, arz ederim.
    Akın MEME
    20/02/2019 / 00:45
    İLGİ : 17-02-2019 tarihli Arz’ım (yazım).
    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları, ilgi yazıda ki önerim,
    ”Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar öğrenimleriyle mütenasip olarak diğer Askeri öğrencilere göre ‘Kıdemli muamelesi’ görürler” şeklinde olacakken, (Yemek sırasında öncelik v.s. gibi)
    ”Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar diğer Askeri öğrencilere göre ‘Kıdemli konumundadır’ ve ona göre muamele görürler’ şeklinde olmuştur, düzeltir, arz ederim. (‘Kıdemli konumdadır’ cümlesi öğrenciler arasında sorun çıkarabilir. Ör.: Selam vereceksin v.s. gibi )
    Yine Sayın Başkanım ‘ÇAVUŞ’ rütbesi Erat rütbesi olmaktan çıkarılmalı ve bu ‘ÇAVUŞ’ kargaşasına son verilmelidir.
    ERAT (ER ve ERBAŞ) RÜTBELERİ :
    ER/NEFER (Nefer-Savaşçı kelimesi tekrar kullanılmalı, Er kelimesi hitap etmeye uygun değil.)
    ONBAŞI
    MUTMALON (ÜST ONBAŞI manasında)
    ÇIRAY/Aydınlatıcı-CERAT (CERAT=Erat Beyi) Gerektiğinde Uzman Erat Nöbetçi Assubaylığı/Nöbetçi Subaylığı tutabilmeli.)
    AS(T)SUBAY / SUNAY / YARBAY / ÇIRAY RÜTBELERİ :
    SİYAVUŞ (Lisans ve Önlisans mezunu Yedek Assubaylar.)
    ÇAVUŞ (Mantığını anlıyorum ama bu rütbede bekleme süresi 3 yıldan 6 yıla çıkarılmalı. Yedek Subaylığın devam ettiği bir sistemde bekleme süresi 1 yıl olsa ya da Başçavuş’u buraya indirsen yine de Yedek Subaylığın kaldırılmasındaki itibarı sağlamaz.)
    ÜSÇAVUŞ
    HASÇAVUŞ (Yüce-Yüksek Çavuş)
    BAŞÇAVUŞ (Master Chif Petyofficer) (Petyofficer diğer Chif’lerden ayırmak için.)
    YARBAY (Golden Chif Petyofficer)
    ASTEĞMEN
    ASTEĞMEN (Asteğmen Subay rütbeleri içinde bırakılarak Normal Subaylık müracaat süresi geçmiş Assubaylar için YARBAY veya BAŞÇAVUŞ’tan sonra sınavla ‘MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI’ makamı ve sade Asteğmen Rütbesi de olabilir. Bu şekilde Subay olarak kalırsa Subay’lara ait tesislere de girip çıkması kolay olur.
    Yedeksubaylık illaki olacaksa sadece Doktor ve Diştabiplerimiz için Asteğmen olarak Assubay kökenli Asteğmenlerimizin ASTI olacak şekilde sadece Doktor ve Diştabiplerimiz için olabilir.)

    SUBAY RÜTBELERİ :
    ASTEĞMEN (Asteğmen Subay rütbeleri içinde bırakılarak Normal Subaylık müracaat süresi geçmiş Assubaylar için YARBAY veya BAŞÇAVUŞ’tan sonra sınavla ‘MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI’ makamı ve sade Asteğmen Rütbeside olabilir. Bu şekilde Subay olarak kalırsa Subay’lara ait tesislere de girip çıkması kolay olur.
    Yedeksubaylık illaki olacaksa sadece Doktor ve Diştabiplerimiz için Asteğmen olarak Assubay kökenli Asteğmenlerimizin ASTI olacak şekilde sadece Doktor ve Diştabiplerimiz için olabilir.)
    TEĞMEN (Mantığını anlıyorum ama Bekleme süresi 6 yıl olmalı.)
    ÜSTEĞMEN
    YÜZBAŞI
    BİNBAŞI
    TEMAY (İkincil/Tali Albay/Albay Yardımcısı. Bu isim buraya Yarbay’dan daha mütenasip. Bizim eski derneğin baş harflerinden esinlenilmemiştir.)
    ALBAY ve
    GENERAL’LER.
    Daha bir çok Rütbe ve Birlik adı Versiyonu geliştirmek mümkündür, acizane ben Rütbe, Sıfat ve Birlik adlarını değişik Versiyonlarda yazdım, hangisi nereye uygun görülürse.
    Yine Birlik isimlerinden Tim/Takım, Manga, Kısım yer değiştirmelidir.(40/44 veya daha fazla mevcutlu Tim/Takım ismi adı ile mütenasip değil, Tim/Takım ile kurulan her cümle, Manga ile de Batarya ile de kurulabilmektedir.) şöyle olabilir;
    TİM/TAKIM (En küçük birlik) (Nitelik, Nicelik ve Şartlara göre her Rütbedeki Personel Komuta edebilir. Esasında her birlik için aynı tanım yapılabilir.)
    MANGA (Manga’nın manası olmadığı için yer değiştirebilirler.)(Astsubay’larda Manga Komutanı olur.)
    BATARYA/KISIM (Kısım/Branş Subay’lığı buradan başlıyor. Muhabere Subayı v.s. gibi.) (Hizmet-Destek Kısım Komutanlığı v.s. gibi) (Batarya buraya yerleştirilebilir.)
    BÖLÜK
    TABUR (Hv.K.K.lığı’nda Tabur düzeyinde ki birliklere Filo denilmektedir, adı ile mütenasip değil.
    ALAY ve üstü.
    Bazı arkadaşlarımızın yardımcılık konusunda önerileri oluyor, şöyle olabilir.
    Teğmen, Üsteğmen, Yüzbaşı yardımcısına = Yüzdaşı (Siyavuş, Çavuş, Üsçavuş)
    Binbaşı Yardımcısına = Bindaşı ( Hasçavuş, Başçavuş)
    Temay, Albay yardımcısına = Yarbay ( Başçavuş, Asteğmen)
    Rütbe ve Birlik adları sıralamasında Beynelminel sıralamalara dikkat edilmiştir. (Yukarıda arz ettiğim şekilde olursa Asteğmen’liğin Assubay rütbelerinin içine alınmasının veya alınmamasının bir sakıncası yoktur.)
    Saygılarımla arz ederim.

    Akın MEME
    01/03/2019 / 02:49
    İLGİ : 17-02-2019 ve 20-02-2019 tarihli arz’larımın devamıdır.
    Sayın TEMAD başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları, eskiden beri bazı meslekdaşlarımız Subay ve As(t)subay’ların (Sunay) (Yarbay) aynı kaynaktan gelmesi gerektiği düşüncesini ifade etmektedirler, saygı duyuyorum, ancak ben bunun pek iyi neticeler vereceğine ve uzun ömürlü olacağına ihtimal vermiyorum, ama yine de yanılmış olabilirim, şahit olduğum bir kaç olaydan örnek vereyim.
    1. Okula beraber başlamışlar ama, bir tanesinin okulda devre kaybetmesi sonucu ast-üst durumuna düşmüş iki ………..dan ast olanın, üst olana bir tartışma esnasında söylediklerini burada ifade edemem bile, böyle bir şeyin Disiplin de zafiyet yaratacağına ve onanmaz yaralar açacağına inanıyorum. (En ufak bir tartışma bile, hiç hoş olmayan ‘Ben senin cemaziyel-evvelini bilirim’ şekline dönebilir.)
    2. Bir gün bir Asteğmen’imiz bana şöyle demişti, 6 aylık kısa dönem Erat’ın emirlerine ihdiraz ettiğini, diğer Erat’tan ayrı bir tertiple (Kura-Sıra) (Asteğmen tertipleri ile) geldikleri için hizip oluşturduklarını, Uzun dönem Erat’la beraber tertiplenmeleri gerektiğini ve diğerleri arasında eritilerek hizip oluşturmalarının önüne geçilmesi gerektiğini söylemişti. (Benim değil Asteğmen’imizin tespiti. Bende aynı düşünüyorum.)
    Aynı kaynaktan gelme yerine biraz daha As(t)subay’lığın (Sunay)(Yarbay) içi doldurulursa daha iyi olacağına inanıyorum.
    Subay’larımızdan bir adım geride olacak bir Lisans tamamlama şeklinde, şöyle ki; bugün uygulanan Önlisansın yerine (Önlisansa ‘Assubay Hazırlama Okulu’ denilebilir-buraya sadece Lise mezunu Uzman Erat’dan, Uzman Erat’lığı teşvik açısından Astsubay kaynağının +-%25 kadarı Öğrenci alınır ve 2 yıllık Önlisans eğitimiyle Assubay olurlar),
    ‘Astsubay Sınıf Okuluna’ ise Önlisans ve Lisans mezunları alınarak ufak-tefek değişiklikler yapılarak 2 yıllık Lisans (Assubay Sınıf Okulu) tamamlama (Dikey Geçiş) şeklinde eğitim verilerek Lisans Mezunu olmaları sağlanır. (Hazırlama Okulu ya da Sınıf Okulu ikisinde de Yabancı Dil Eğitimini 2 seneye yaymak yerine ilk 6 ayda yoğun şekilde verilmesi gerektiğine inanıyorum, daha sonra gerekirse haftada 2 ders olarak devam edebilir.) (Hazırlama ya da Sınıf Okulunda 2’şer yıllık eğitim mutlaka verilmeli, Alaylı izlenimi oluşturulmamalı.)
    Yine 4 yıllık Sağlık (Sıhhiye) Assubay Okulu açılmalı ve burayı bitirenlere sınavla +2 şeklinde eğitimle Doktorluğa geçiş hakkı verilmeli ve böylece daha ‘Nitelikli’ öğrencilerin gelmesi sağlanmalı. (Assb.lığa geçişte Yedek Assb.larda 2 yıllık Sınıf Okulu Eğitimine tabi olmalı.)
    (Her 3 Okula da ‘Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı’ ile öğrenci alınmalı, sadece yaş ve mezuniyet yıllarında değişiklik yapılmalı.)
    (Belki şu olabilir Assubay Okulları, Harb Okullarına deneme babından bağlanırlar, iyi netice verirse devam eder vermezse yine bugünkü sisteme dönülür, MSÜ direk tekrar bağlanırlar.)
    Sayın Başkanım birde Bedelli Askerlik konusunda bir arzım olacak, şöyle ki; 1111 sayılı yasanın giriş kısmında çok güzel ifade edilmiş olan ‘Kadro fazlası Erat’tan Bedelli Askerlik yapmak isteyenlerin +- %10’u kadar bir kontenjanda ‘BEDELSİZ BEDELLİ’ diye ayrılarak isteyen herkese bu şansın tanınması gerektiğine inanıyorum, kurada çıkar ya da çıkmaz. İşini şansa bırakmak istemeyenler bedelini direk yatırır, kuraya katılmaz; işini şansa bırakmak isteyenlerde isterlerse ‘BEDELSİZ BEDELLİ’ye katılırlar. (Bu konuda herkese eşit hak tanınmazsa hoş olmayan tepkilere sebep olabiliyor, bu konuda bir ER’in, Bir Subay’ımıza verdiği tepkiyi hiç unutamıyorum.) Saygılarımla, arz ederim.
    Akın MEME
    20/03/2019 / 02:21
    İLGİ : 17-02-2019 / 20-02-2019 ve 01-03-2019 tarihli arz’larımın genişletilmiş ve geliştirilmiş devamıdır.
    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları,
    08-03-2019 tarihinde Sayın Milli Savunma Bakanımız Hulusi AKAR’ın basınımıza yaptığı açıklamalardan bu günkü manada Dünyada 1980’li yıllarda sadece Romanya ve Türkiye’de kalan (Halen Romanya’da devam ediyor mu bilmiyorum.) Yedek Subaylık sisteminin devam edeceğini öğrenmiş bulunuyorum. Bu günkü manada devam edecek Yedek Subaylık sistemiyle oluşacak bir Yasa Assubaylar (Sunay)(Yarbay) açısından hiç bir yenilik getirmemektedir.
    Bugünkü manada Yedek Subaylık devam ettiği müddetçe, Yedek Assubaylığın hiçbir manası yoktur, onları da Yedek Subay yapsınlar.
    Assubaylığın ilk üç sorunu ne derseniz, bana göre,
    1. Maddi ve Sosyal (Lojman, Sosyal Tesis v.s.) sorunlar.
    2. Bu günkü manadaki Yedek Subaylık ve Assubayları tenzilliyen yasa maddeleri,
    3. Rütbelerin Omuza alınması……….
    (Yeri geldimi 2200 yıllık bir Ordu olmakla övünüyoruz ama Assubayların Rütbelerini 10 cm. yürütüp Omuza alamadık. Daha dün kurulan bazı devletlerin Eratının Rütbesi bile Omuzunda. 2 ve 4 mm.yi geçmiyecek genişlikte ‘V’ sırma şeklinde olabilir. Dünyanın her yerinde ‘V’ sırma Assubay Rütbesidir, Rengide Gümüşi.)
    Bu sistemin hala devam etmesini isteyenleri tebdili kıyafet Askerlik Şubelerinin önlerinde birkaç saat geçirmeye ve istemiyerekte olsa (aslında isteyerek) orada konuşulanlara kulak misafiri olmaya davet ediyorum.
    Mesele illaki Yedek Subay yapılmak istenen Doktorlarımız, Hakimlerimiz, Savcılarımız, Avukatlarımız, Mühendislerimiz, Gazetecilerimiz v.s. lerin Tahsil ve Statüleri ise onlara Binbaşı/Albay olarak bile Askerlik yapsalar yakışır. Neden Subaylığın en altıda, Assubaylığın en üstü? Kaldı ki Er/Erbaş olarak bile Askerlik yaptılar. Burada bizim açımızdan sorun olması geçici olmaları, daimi olmak istediklerinde istenilen, uygun görülen her rütbeden göreve başlayabilirler. Başımızın üzerinde yerleri var.
    Bu konuda çekincesi olanlara şunu arz etmek isterim. Arz edeceğim sistem Assubaylıkta zaten uygulanıyor, şöyleki; bir Makina, motor veya cihaz arıza yaptığında Assubaylar oraya gider, önce Kıdemsiz olan arızaya müdahale eder, bu esnada yanındaki Kıdemlisinden ‘Ağabey şu anahtarı, şu tornavidayı vs. verirmisin’, ‘şunu alırmısın’ v.s. gibi isteklerde bulunur, kısacası Kıdemsiz olan Kıdemli (Başasistan), Kıdemli olanda Kıdemsiz (Asistan) olur. Ha arızayı gideremedi mi, bu sefer Kıdemli olan arızaya müdahale eder, roller değişir.
    Doktorlarımızda Yedek Assubay olduklarında ‘Neşter’ yine onların elinde olacak, münferit sorunlar hertürlü ahvalde çıkabilir.
    Kısacası Subayın Yedeği Assubaydır, başka Yedek aramaya gerek yoktur. Hatta Assubaylara (Sunay/Yarbay) Yedek Subay bile denilebilir. Assubaylarımızı itibarsızlaştırmaktan vazgeçilmeli, bu sistem Assubayların Er ve Erbaşlar üzerindeki otoritesini olumsuz yönde etkilemektedir, ama Assubaylardan Askerin disiplinini sağlaması da istenmektedir ve bu durum Assubayları ERAT/CERAT’ın karşısında çaresiz ve itibarsız kılmaktadır. Yani bu sistem Assubaylar açısından ‘Tavşana kaç, Tazıya tut’ denilen bir sistemdir. (CERAT=UZMAN ERAT veya Erat Beyi.)
    Zaten buradaki Yedeklik bir ‘İhtiyat’ ya da ‘Redif’ çağrışımı yapmamaktadır.
    (Lisans konusundaki yazımı Assubaylar neden Lisans mezunu olmalıdır Konulu yazımda ele alacağım.)
    Geçici bir süre için şu olabilir. 01-03-2019 tarihli yazımda arz ettiğim ‘Assubay Sınıf Okulu’ mezun verene kadar ‘Başçavuş’ rütbesinin altında ‘Hasçavuş-Yüksekçavuş’ rütbesiyle askerlik yapabilirler, bu tarihten sonra ‘Siyavuş’ olarak yaparlar. (Siyavuş=Gerideki, arkadaki Çavuş. Siya=Geri, Siyaset=Cumhur/Halk gerisini düzenleme, Parlemento.)
    Yine Assubaylıktan Subaylığa geçiş kontenjanları Subay kaynağının en az +-%25’i olacak şekilde ve Assubay Okulları Harp Okullarına bağlanarak her Assubay bir Subay adayı haline getirilmeli ve ona göre muamele görmelidir, yine Rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Harp Okuluna giriş tarihinde yapılan törenlere Assubay Okullarından da ‘Temsilci Öğrenciler’ katılmalıdır, kısacası Subay ile Assubay arasında Rütbesinden başka fark olmamalıdır.
    Yine Subay ve Assubaylara mecburi hizmetinden sonra, Uzman Erat’a herhangi bir sözleşmesinden sonra bir defaya mahsus İstifa edip istifadan sonra 6’ncı yılın sonuna kadar dönme hakkı verilmelidir.
    Yine bir veya iki kere imkanlar ölçüsünde Branş ve Kuvvet değişikliği hakkı verilebilir.
    Artık bu Tren hareket etmiştir, eninde sonunda menzile varacaktır, kim ki daha erken menzile varmasına yardımcı olur başımızın üstünde yeri vardır.
    Biraz daha ‘Mümtaz’laştırılmak Assubaylarımızın hakkıdır.
    Assubayı devamlı itibarsızlaştırılan, tenzillenen, demoralize edilen, çalışma şevki kırılan bir Ordu huzurlu bir Ordu olamaz.
    Saygılarımla, arz ederim.

    ahmet özcan ersan
    06/04/2019 / 17:36
    sayın AKIN MEME, SIZI TEBRIK EDIYOR VE TESSEKKURLERIMI SUNUYORUM.COGU KIMSENIN GOZDEN KACIRDIGI VE GOZ ARDI ETTIGI BIR KONUYA DEGINDINIZ.YILLARCA KITALARDA BU DURUMU DILE GETIRDIM.UNIVERSITE MEZUNU, OGRETMEN BIR ASTSUBAY OLARAK BILGISI TECRUBESI EGITIMI MESLEK DEGIL GECICI OLARAK ASKERLIGINI YAPMAYA GELMIS BIRININ USTUM OLMASI TAKIM KOMUTANI ATANMASI, VE ACI AMA GERCEK BIRCOK YERDE CANLARIN MEHMETCIGIN EMANET EDILGI GOREVLERE GETIRILMELERI AKILLARA ZARAR.BU TUR UYGULAMALAR TSK DA INANIN BIR COK ACIDAN ZARARLI.25 YILLIK GAZI UNIVERSITESI MEZUNU MUHABERECI ASTSUBAY IN TAKIM KOMUTANI OLARAK ACIK OGRETIM MEZUNU BIR SAHSIN ,YADA ALBAY RUTBESINDEKI BIR SUBAYIN ASKERLIK SUBESI BASKANLIGI YAPTIGI YERE ASTEGMEN IN SUBE BASKANI ATANMASI IZAH EDILECEK DURUM DEGIL.YEDEK ASTSUBAYLIK ISE BASTAN ASAGI ACAIP BIR UYGULAMA,ASTSUBAYLARIN GURUR VE ORDU ICINDEKI STATU VE DURUMLARINI TAMAMEN ASAGIYA ITEN BIR ANLAYIS.SAYGILARIMLA

    YANIT
    Akın MEME
    07/04/2019 / 16:18
    Sayın Ahmet Özcan ERSAN, sorunlar aynı olunca tespitlerde aynı oluyor, ben yazılarımı mümkün olduğunca ‘KISA ve ÖZ’ yazmaya çalışıyorum ama; inanın kısası bile uzun oluyor. Sizin bu iki tespitinizi 20/03/2019 tarihli arz’ım da yazım kısa olsun diye arz etmemiştim, bu tespitlerinize ‘Bölük Komutanlığı’nı da ekleyebiliriz. Nöbetçi olduğunuzda Erat’ın önünde Rapor veriyorsunuz, sonrada sizden bu Erat’ı ‘Disiplinize’ etmeniz isteniyor, kısacası ‘tavşana kaç, tazıya tut’ deniliyor.

    Şahsınızda, tarafıma teşekkürlerini bildiren arkadaşlara bilmukabele eder, hayatta başarılar dilerim.

    Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
  9. Akın MEME

    Sayın Milli Savunma Bakanım Hulusi AKAR
    Bu mail’i Zat-ı alilerinize gönderme sebebim ‘Yeni Askerlik Yasası’ ve bazı kanunlarda yapılacak değişikliklerdir.
    TEMAD’a arz ettiğim yazılarımı ufak-tefek değişiklikler yaparak zat-ı alilerinize arz etmek istedim.
    Sayın Bakanım Yazılarım biraz karışık olabilir ama okuma teveccühünde bulunursanız, Emekli Bir Asker olarak en iyi şekilde anlıyacağınızdan eminim.
    Sayın Bakanım Yasanın hazırlanmasında Tenzillenen Assubaylardan yana tavır almanız bizleri onurlandıracaktır.
    Saygılarımla, arz ederim.
    Akın MEME
    Emekli Assb. (Asb.de s’nin nereye ait olduğu telaffuzda zorluk çıkarıyor.)

    Akın MEME
    17/02/2019 / 23:31
    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları bu yazıyı yazmam (kaleme almam) da ki amaç, Yeni Askerlik Kanunu Konusunda TEMAD’dan da görüş alınacağı ve As(t)subay sorunları üzerinedir. (((((AS=’Bir işte önde giden veya onların yardımcılarıdır şeklinde olabilir veya Bir işte önde gidenlerin yardımcılarıdır’ olabilir. AS’ın manası, HAS’a eklenebilir, TDK’u ile istişare edilebilir, As(t)subay yerine ‘SUNAY’ veya ‘YARBAY’ (İkincil asker/ordu beyi-Subay Yardımcısı) sıfatına geçilebilir, Hemşirelere As(t)doktor, Teknisyenlere de As(t)mühendis denmediği gibi, aradaki (T) insanı direk demoralize etmektedir, Assolistlerimize Hassolist denilebilir, ‘İstisna-i Memur’ ile ‘İstisna-i Vatandaş’ cümlelerinde ki ‘İstisna’ kelimesinden biri ‘Mümtazlık’ biride ‘Tenzillik’ ifade etmektedir ama orada sorun edilmeyen mana ‘AS’da sorun edilmektedir, TDK sözlüğünde ‘AS’ kelimesi Ast’a bağlanmak için TÜRK DİLİ’nin kuralları hiçe sayılarak (üç sessiz yan yana gelmez kuralı) resmen levye ile kanırtılmıştır, aynı durum ‘OR’ kelimesinde de mevcuttur, ‘OR’ sadece bir ön ek olarak belirtilmektedir halbuki OR=Dolu, bilgili manasına da gelmektedir, Ordinaryus Profösör=En bilgili Profösör, bilgiye doymuş, Orgeneral/Oramiral=En bilgili, bilgi olarak en dolu asker, Futbolun Ordinaryusu gibi.))))) (((BAŞKAN-ASBAŞKAN / SUBAY-ASSUBAY / TEĞMEN-ASTEĞMEN-Asteğmen’in Fransızcasındada -T- yok Aspirant diye geçiyor, Alay da Fransızca kökenlidir. AS’da herhalde Fransızcadan geliyor. / BAŞASİSTAN-ASİSTAN / HASSOLİST-ASSOLİST / ÖNYÜZBAŞI(Mümtaz)-ÖNLİSANS(TENZİL) v.s. buradaki ÖN fonetik ve mana olarak aynı ama kimse ÖNLİSANS deyince YÜKSEK LİSANSI anlamıyor, ASSUBAY deyince de kimse SUBAY’ın Üstünü anlamıyor, Normal ASSUBAY’ı anlıyor.))) Yazacağım öneriler biraz karışık olabilir, asla saygısızlık içermemektedir, içinde hiç bir şekilde ‘AKÇELİ (PARALI)’ konu geçmemektedir, ‘İYİ NİYETLİ’ olunursa çözüleceğine inanıyorum, sürç-ü lisan eder isek şimdiden affola.
    Sayın Başkanım Sosyal Medyadan Dünyada bir örneği kalmamış Yedek Subaylığın kaldırılmasını kaldırılamıyorsa yerine Yedek As(t)subaylığın getirilmesini defaten öneren (TEMAD sayfaları görüş bildirmeye açılmadan önce) bir kişi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Milli Savunma Bakanımızın yaptığı konuşmalardan Yedek Subaylığın devam ettirileceğini öğrendim, bunun sebebi 926 sayılı kanunun 109’ncu maddesinde geçen (((((‘…..veya askeri hakim sınıfı hariç’…..diye devam eden cümlede ki’ çekince sanırım, bu kısmın da kaldırılması gerektiğine inanıyorum, bu sorunun çözümünün kolayı var, şöyle ki : As(t)subay veya Uzman Erat kaynaklı bir Hakim veya Hakim üyenin bulunduğu bir Mahkemede yargılanmak, yargılanan o Subay’ımızın insiyatifine bırakılmalı kabul ederse yargılanmalı, kabul etmezse böyle Hakim veya Hakim üyenin bulunmadığı en yakın mahkemede yargılanabilir, aynı hak Uzman Erat kaynaklı Hakimler için As(t)subaylarada tanınmalı.)))))
    Sayın Başkanım Aynı sakıncalar Assubaylar açısından hiç gözetilmemiş Şöyle ki ‘ER’ olarak Askerliğini yapan birisi Hukuk Fakultesini veye herhangi bir Üniversiteyi bitirdi ve kalan Askerliğini Yedek Subay olarak yapmak istediğinde aynı sakıncalar Assubaylar içinde geçerli.
    Yine Sayın Başkanım Lise Mezunu Memur olarak işe başlayıp daha sonra Üniversite bitiren ve yine memur olarak görevine devam edenler var. Bunlar Askere gelince Yedek Subay (Amir) oluyorlar ama Tezkere alınca yine Memur olarak göreve devam ediyorlar, madem Askere gelince Amir oluyorlar, Tezkereyi alınca da Amir olsunlar. ÖRNEĞİN : Polis Memuru veya Bekçi ise Komiser olsunlar, Mübaşir ise Hakim olsunlar, Sağlık Memuru ise Doktor olsunlar v.s.
    (Polislerimizin şu anda Askerlik yapmadıklarını biliyorum, önceden bahsediyorum.)
    Assubay Kaynaklı Hakimlerimizinde görevlerini en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorum, Nasıl ki 1980’li yıllardan önce Assubaylar İstihbarat Şubelerde de görevlendirilmiyorlardı, ama bu yol açıldıktan sonra görevlerini en iyi şekilde yaptıkları görüldü.
    Yedek Subaylarımız bir Subay’dır, As(t)subaylarla oturup, kalkarlar; Erata yakındırlar, en rahat Askerlik yapabilecekleri ortam Yedek As(t)subaylıktır, kaldı ki Askerliğini ‘Doktor Er’ olarak yapan Doktor’larımız da Assubaylarımızla oturup kalkmışlardır, (1980’li-1990’lı yıllarda bu uygulama yapılmıştır). Şimdi de Doktor Assubay (Tabip-Hekim), Hakim Assubay, Mühendis Assubay, Öğretmen Assubay v.s. olarak Askerliklerini yaparlar.
    Doktorlarımızın Devlet Yükümlülükleri Yedek Assubay olunca da kaldırılabilir.
    Lisans ve Üstü mezunu Yedek Assubaylarımız Yedek Subay veya Subay olarak görev yapacakları-atanacakları yerlere Yedek Assubay olarak ‘ASALETEN VEKİL veya VEKALETEN ASİL’ olarak atanırlar veya görevlendirirler, hem onlar arada kalmazlar rahat ederler, hem de biz Assubaylar ‘ONORE’ edilmiş oluruz, bana göre sorunun çözümü bu kadar basit.
    Ön Lisans mezunu Yedek Assubaylarda Assubay kadrolarından boş olanlara aynı şekilde atanıp, görevlendirilebilirler.
    (Sayın Bakanım Yedek Subaylık ve Yedek Assubaylığın ikisinin birden olması durumunda disiplinde zafiyetler olabileceğini düşünüyorum. Ör. : Aynı okulda aynı sıralarda yan yana okumuş iki kişiden biri Subay, biri Assubay ve ikiside nöbetçi v.s.)
    (01-03-2019 tarihli yazımda Disiplin Zafiyeti Örneğini arz etmiştim.)
    Yine Assubay ve Uzman Erat’tan şartları uygun olanlar Subay’lığa geçirilerek Pilotluk yolu açılmalı. (Uçuş kolu yönetmiyecek durumlarda yani Nakliye uçağı, Vip uçağı, Helikopter gibi uçakları kullanmak üzere Assubaylarda Pilot olarak yetiştirilebilirler.)
    1632 sayılı kanunun 16ncı maddesindeki Kıt’a nın tanımı Subaylarımız için yapılan tanıma ‘müstakil ve müfrez çalıştıklarında Assubaylar’ şeklinde madde eklenmelidir veya Subay/Assubay şekline getirilebilir.
    Subay ve Assubayın tanımında da fazla fark olmamalıdır.
    Şöyle ki ‘Subay : Yaptırır; Assubay : Yapar-Yaptırır. Burada bir Assubay, Erat veya ast’larından birine ‘Şu işi yaparmısınız dedi, o kişi de, orada ‘yapar-yaptırır’ yazıyor yapamazsan bana gel dese Kanuni açıdan kim ne diyebilir, Yine tek çalışan Bir Subayımız bir işi yapmadı diyelim sebebi sorulduğunda orada ‘yaptırır’ yazıyor bende kimse olmadığından yaptıramadım dese kim ne diyebilir. Subay’da da, Assubay’da da bu tanım aynı olmalı ‘Yaptırır-yapar’ şeklinde.
    Yine Assubaylar müstakil ve müfrez çalıştıklarında ceza, yetki ve sorumlulukları artırılmalıdır.
    Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar diğer Askeri öğrencilere göre Kıdemli konumundadır ve ona göre muamele görürler şeklinde olabilir, v.s., v.s.
    Bu şekilde yasalarda ki Assubayları (Sunay/Yarbay/Çıray) devamlı tenzil duruma düşüren, demoralize eden, çalışma şevkini kıran maddelerde ayıklanmış olur.
    Saygılarımla, arz ederim.

    Akın MEME
    20/02/2019 / 00:45
    İLGİ : 17-02-2019 tarihli Arz’ım (yazım).
    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları, ilgi yazıda ki önerim,
    ”Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar öğrenimleriyle mütenasip olarak diğer Askeri öğrencilere göre ‘Kıdemli muamelesi’ görürler” şeklinde olacakken, (Yemek sırasında öncelik v.s. gibi)
    ”Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar diğer Askeri öğrencilere göre ‘Kıdemli konumundadır’ ve ona göre muamele görürler’ şeklinde olmuştur, düzeltir, arz ederim. (‘Kıdemli konumdadır’ cümlesi öğrenciler arasında sorun çıkarabilir. Ör.: Selam vereceksin v.s. gibi )
    Yine Sayın Başkanım ‘ÇAVUŞ’ rütbesi Erat rütbesi olmaktan çıkarılmalı,
    ERAT (ER ve ERBAŞ) RÜTBELERİ :
    ER/NEFER (Nefer-Savaşcı kelimesi tekrar kullanılmalı, Er kelimesi hitap etmeye uygun değil.)
    ONBAŞI
    MUTMALON (ÜST ONBAŞI manasında)
    ÇIRAY-CERAT (CERAT=Erat Beyi) Gerektiğinde Uzman Erat Nöbetçi Assubaylığı/Nöbetçi Subaylığı tutabilmeli.)
    AS(T)SUBAY / SUNAY RÜTBELERİ :
    SİYAVUŞ (Lisans ve Önlisans mezunları.)
    ÇAVUŞ (Mantığını anlıyorum ama bu rütbede bekleme süresi 3 yıldan 6 yıla çıkarılmalı. Yedek Subaylığın devam ettiği bir sistemde bekleme süresi 1 yıl olsa ya da Başçavuş’u buraya indirsen yine de Yedek Subaylığın kaldırılmasındaki itibarı sağlamaz.)
    ÜSÇAVUŞ
    HASÇAVUŞ (Yüce-Yüksek Çavuş)
    BAŞÇAVUŞ (Master Chif Petyofficer) (Petyofficer diğer Chif’lerden ayırmak için.)
    YARBAY (Golden Chif Petyofficer)
    ASTEĞMEN (Asteğmen Subay rütbeleri içinde bırakılarak Normal Subaylık müracaat süresi geçmiş Assubaylar için YARBAY’dan sonra sınavla ‘MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI’ Makamı da olabilir. Bu şekilde Subay olarak kalırsa Subay’lara ait tesislere de girip çıkması kolay olur.)
    SUBAY RÜTBELERİ :
    ASTEĞMEN (Asteğmen Subay rütbeleri içinde bırakılarak Normal Subaylık müracaat süresi geçmiş Assubaylar için YARBAY’dan sonra sınavla ‘MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI’ Makamı da olabilir. Bu şekilde Subay olarak kalırsa Subay’lara ait tesislere de girip çıkması kolay olur.)
    TEĞMEN (Mantığını anlıyorum ama Bekleme süresi 6 yıl olmalı.)
    ÜSTEĞMEN
    YÜZBAŞI
    BİNBAŞI
    TEMAY (Albay Yardımcısı. Bu isim buraya Yarbay’dan daha mütenasip. Bizim eski derneğin baş harflerinden esinlenilmemiştir.)
    ALBAY ve
    GENERAL’LER.
    Daha bir çok Rütbe ve Birlik adı Versiyonu geliştirmek mümkündür, acizane ben Rütbe, Sıfat ve Birlik adlarını değişik Versiyonlarda yazdım, hangisi nereye uygun görülürse.
    Yine Birlik isimlerinden Takım, Manga, Kısım yer değiştirmelidir.(40/44 veya daha fazla mevcutlu Takım ismi adı ile mütenasip değil, Takım ile kurulan her cümle, Manga ile de Batarya ile de kurulabilmektedir.) şöyle olabilir;
    TİM/TAKIM (En küçük birlik) (Nitelik, Nicelik ve Şartlara göre her Rütbedeki Personel Komuta edebilir. Esasında her birlik için aynı tanım yapılabilir.)
    MANGA (Manga’nın manası olmadığı için yer değiştirebilirler.)(Astsubay’larda Manga Komutanı olur.)
    BATARYA/KISIM (Kısım/Branş Subay’lığı buradan başlıyor…………Subayı gibi.) (Hizmet-Destek Kısım Komutanlığı v.s. gibi) (Batarya buraya yerleştirilebilir.)
    BÖLÜK
    TABUR (Hv.K.K.lığı’nda Tabur düzeyinde ki birliklere Filo denilmektedir, adı ile mütenasip değil.
    ALAY ve üstü.
    Bazı arkadaşlarımızın yardımcılık konusunda önerileri oluyor, şöyle olabilir.
    Teğmen, Üsteğmen, Yüzbaşı yardımcısına= Yüzdaşı (Siyavuş, Çavuş, Üsçavuş)
    Binbaşı, Temay, Albay yardımcısına=Bindaşı (Hasçavuş, Başçavuş, Yarbay)
    Rütbe ve Birlik adları sıralamasında Beynelminel sıralamalara dikkat edilmiştir. (Yukarıda arz ettiğim şekilde olursa Asteğmen’liğin Assubay rütbelerinin içine alınmasının veya alınmamasının bir sakıncası yoktur.)
    Saygılarımla arz ederim.

    Akın MEME
    01/03/2019 / 02:49
    İLGİ : 17-02-2019 ve 20-02-2019 tarihli arz’larımın devamıdır.
    Sayın TEMAD başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları, eskiden beri bazı meslekdaşlarımız Subay ve As(t)subay’ların (Sunay) (Yarbay) aynı kaynaktan gelmesi gerektiği düşüncesini ifade etmektedirler, saygı duyuyorum, ancak ben bunun pek iyi neticeler vereceğine ve uzun ömürlü olacağına ihtimal vermiyorum, ama yine de yanılmış olabilirim, şahit olduğum bir kaç olaydan örnek vereyim.
    1. Okula beraber başlamışlar ama, bir tanesinin okulda devre kaybetmesi sonucu ast-üst durumuna düşmüş iki ………..dan ast olanın, üst olana bir tartışma esnasında söylediklerini burada ifade edemem bile, böyle bir şeyin Disiplin de zafiyet yaratacağına ve onanmaz yaralar açacağına inanıyorum. (En ufak bir tartışma bile, hiç hoş olmayan ‘Ben senin cemaziyel-evvelini bilirim’ şekline dönebilir.)
    2. Bir gün bir Asteğmen’imiz bana şöyle demişti, 6 aylık kısa dönem Erat’ın emirlerine ihdiraz ettiğini, diğer Erat’tan ayrı bir tertiple (Kura-Sıra) (Asteğmen tertipleri ile) geldikleri için hizip oluşturduklarını, Uzun dönem Erat’la beraber tertiplenmeleri gerektiğini ve diğerleri arasında eritilerek hizip oluşturmalarının önüne geçilmesi gerektiğini söylemişti. (Benim değil Asteğmen’imizin tespiti. Bende aynı düşünüyorum.)
    Aynı kaynaktan gelme yerine biraz daha As(t)subay’lığın (Sunay)(Yarbay) içi doldurulursa daha iyi olacağına inanıyorum,
    Subay’larımızdan bir adım geride olacak bir Lisans tamamlama şeklinde, şöyle ki; bugün uygulanan Önlisansın yerine (Önlisansa ‘Assubay Hazırlama Okulu’ denilebilir-buraya sadece Lise mezunu Uzman Erat’dan, Uzman Erat’lığı teşvik açısından Astsubay kaynağının +-%25 kadarı Öğrenci alınır ve 2 yıllık Önlisans eğitimiyle Assubay olurlar),
    ‘Astsubay Sınıf Okuluna’ ise Önlisans ve Lisans mezunları alınarak ufak-tefek değişiklikler yapılarak 2 yıllık Lisans (Assubay Sınıf Okulu) tamamlama (Dikey Geçiş) şeklinde eğitim verilerek Lisans Mezunu olmaları sağlanır. (Hazırlama Okulu ya da Sınıf Okulu ikisinde de Yabancı Dil Eğitimini 2 seneye yaymak yerine ilk 6 ayda yoğun şekilde verilmesi gerektiğine inanıyorum, daha sonra gerekirse haftada 2 ders olarak devam edebilir.) (Hazırlama ya da Sınıf Okulunda 2’şer yıllık eğitim mutlaka verilmeli, Alaylı izlenimi oluşturulmamalı.)
    Yine 4 yıllık Sağlık (Sıhhiye) Assubay Okulu açılmalı ve burayı bitirenlere sınavla +2 şeklinde eğitimle Doktorluğa geçiş hakkı verilmeli ve böylece daha ‘Nitelikli’ öğrencilerin gelmesi sağlanmalı.
    (Her 3 Okula da ‘Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı’ ile öğrenci alınmalı, sadece yaş ve mezuniyet yıllarında değişiklik yapılmalı.)
    (Belki şu olabilir Assubay Okulları, Harb Okullarına deneme babından bağlanırlar, iyi netice verirse devam eder vermezse yine bugünkü sisteme dönülür, MSÜ direk tekrar bağlanırlar.)
    Sayın Başkanım birde Bedelli Askerlik konusunda bir arzım olacak, şöyle ki; 1111 sayılı yasanın giriş kısmında çok güzel ifade edilmiş olan ‘Kadro fazlası Erat’tan Bedelli Askerlik yapmak isteyenlerin +- %10’u kadar bir kontenjanda ‘BEDELSİZ BEDELLİ’ diye ayrılarak isteyen herkese bu şansın tanınması gerektiğine inanıyorum, kurada çıkar ya da çıkmaz. İşini şansa bırakmak istemeyenler bedelini direk yatırır, kuraya katılmaz; işini şansa bırakmak isteyenlerde isterlerse ‘BEDELSİZ BEDELLİ’ye katılırlar. (Bu konuda herkese eşit hak tanınmazsa hoş olmayan tepkilere sebep olabiliyor, bu konuda bir ER’in, Bir Subay’ımıza verdiği tepkiyi hiç unutamıyorum.) Saygılarımla, arz ederim.

    Akın MEME
    20/03/2019 / 02:21
    İLGİ : 17-02-2019 / 20-02-2019 ve 01-03-2019 tarihli arz’larımın genişletilmiş ve geliştirilmiş devamıdır.
    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları,
    08-03-2019 tarihinde Sayın Milli Savunma Bakanımız Hulusi AKAR’ın basınımıza yaptığı açıklamalardan bu günkü manada Dünyada 1980’li yıllarda sadece Romanya ve Türkiye’de kalan (Halen Romanya’da devam ediyor mu bilmiyorum.) Yedek Subaylık sisteminin devam edeceğini öğrenmiş bulunuyorum. Bu günkü manada devam edecek Yedek Subaylık sistemiyle oluşacak bir Yasa Assubaylar (Sunay)(Yarbay) açısından hiç bir yenilik getirmemektedir.
    Bugünkü manada Yedek Subaylık devam ettiği müddetçe, Yedek Assubaylığın hiçbir manası yoktur, onları da Yedek Subay yapsınlar.
    Assubaylığın ilk üç sorunu ne derseniz, bana göre,
    1. Maddi ve Sosyal (Lojman, Sosyal Tesis v.s.) sorunlar.
    2. Bu günkü manadaki Yedek Subaylık ve Assubayları tenzilliyen yasa maddeleri,
    3. Rütbelerin Omuza alınması……….
    (Yeri geldimi 2200 yıllık bir Ordu olmakla övünüyoruz ama Assubayların Rütbelerini 10 cm. yürütüp Omuza alamadık. Daha dün kurulan bazı devletlerin Eratının Rütbesi bile Omuzunda. 2 ve 4 mm.yi geçmiyecek genişlikte ‘V’ sırma şeklinde olabilir. Dünyanın her yerinde ‘V’ sırma Assubay Rütbesidir, Rengide Gümüşi.)
    Bu sistemin hala devam etmesini isteyenleri tebdili kıyafet Askerlik Şubelerinin önlerinde birkaç saat geçirmeye ve istemiyerekte olsa (aslında isteyerek) orada konuşulanlara kulak misafiri olmaya davet ediyorum.
    Mesele illaki Yedek Subay yapılmak istenen Doktorlarımız, Hakimlerimiz, Savcılarımız, Avukatlarımız, Mühendislerimiz, Gazetecilerimiz v.s. lerin Tahsil ve Statüleri ise onlara Binbaşı/Albay olarak bile Askerlik yapsalar yakışır. Neden Subaylığın en altıda, Assubaylığın en üstü? Kaldı ki Er/Erbaş olarak bile Askerlik yaptılar. Burada bizim açımızdan sorun olması geçici olmaları, daimi olmak istediklerinde istenilen, uygun görülen her rütbeden göreve başlayabilirler. Başımızın üzerinde yerleri var.
    Bu konuda çekincesi olanlara şunu arz etmek isterim. Arz edeceğim sistem Assubaylıkta zaten uygulanıyor, şöyleki; bir Makina, motor veya cihaz arıza yaptığında Assubaylar oraya gider, önce Kıdemsiz olan arızaya müdahale eder, bu esnada yanındaki Kıdemlisinden ‘Ağabey şu anahtarı, şu tornavidayı vs. verirmisin’, ‘şunu alırmısın’ v.s. gibi isteklerde bulunur, kısacası Kıdemsiz olan Kıdemli (Başasistan), Kıdemli olanda Kıdemsiz (Asistan) olur. Ha arızayı gideremedi mi, bu sefer Kıdemli olan arızaya müdahale eder, roller değişir.
    Doktorlarımızda Yedek Assubay olduklarında ‘Neşter’ yine onların elinde olacak, münferit sorunlar hertürlü ahvalde çıkabilir.
    Kısacası Subayın Yedeği Assubaydır, başka Yedek aramaya gerek yoktur. Hatta Assubaylara (Sunay) Yedek Subay bile denilebilir. Assubaylarımızı itibarsızlaştırmaktan vazgeçilmeli, bu sistem Assubayların Er ve Erbaşlar üzerindeki otoritesini olumsuz yönde etkilemektedir, ama Assubaylardan Askerin disiplinini sağlaması da istenmektedir ve bu durum Assubayları ERAT/CERAT’ın karşısında çaresiz ve itibarsız kılmaktadır. Yani bu sistem Assubaylar açısından ‘Tavşana kaç, Tazıya tut’ denilen bir sistemdir. (CERAT=UZMAN ERAT veya Erat Beyi.)
    Zaten buradaki Yedeklik bir ‘İhtiyat’ ya da ‘Redif’ çağrışımı yapmamaktadır.
    (Lisans konusundaki yazımı Assubaylar neden Lisans mezunu olmalıdır Konulu yazımda ele alacağım.)
    Geçici bir süre için şu olabilir. 01-03-2019 tarihli yazımda arz ettiğim ‘Assubay Sınıf Okulu’ mezun verene kadar ‘Başçavuş’ rütbesinin altında ‘Hasçavuş-Yüksekçavuş’ rütbesiyle askerlik yapabilirler, bu tarihten sonra ‘Siyavuş’ olarak yaparlar. (Siyavuş=Gerideki, arkadaki Çavuş. Siya=Geri, Siyaset=Cumhur/Halk gerisini düzenleme, Parlemento.)
    Yine Assubaylıktan Subaylığa geçiş kontenjanları Subay kaynağının en az +-%25’i olacak şekilde ve Assubay Okulları Harp Okullarına bağlanarak her Assubay bir Subay adayı haline getirilmeli ve ona göre muamele görmelidir, yine Rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Harp Okuluna giriş tarihinde yapılan törenlere Assubay Okullarından da ‘Temsilci Öğrenciler’ katılmalıdır, kısacası Subay ile Assubay arasında Rütbesinden başka fark olmamalıdır.
    Yine Subay ve Assubaylara mecburi hizmetinden sonra, Uzman Erat’a herhangi bir sözleşmesinden sonra bir defaya mahsus İstifa edip istifadan sonra 6’ncı yılın sonuna kadar dönme hakkı verilmelidir.
    Yine bir veya iki kere imkanlar ölçüsünde Branş ve Kuvvet değişikliği hakkı verilebilir.
    Artık bu Tren hareket etmiştir, eninde sonunda menzile varacaktır, kim ki daha erken menzile varmasına yardımcı olur başımızın üstünde yeri vardır.
    Biraz daha ‘Mümtaz’laştırılmak Assubaylarımızın hakkıdır.
    Assubayı devamlı itibarsızlaştırılan, tenzillenen, demoralize edilen, çalışma şevki kırılan bir Ordu huzurlu bir Ordu olamaz.
    Saygılarımla, arz ederim.

    ahmet özcan ersan
    06/04/2019 / 17:36
    sayın AKIN MEME, SIZI TEBRIK EDIYOR VE TESSEKKURLERIMI SUNUYORUM.COGU KIMSENIN GOZDEN KACIRDIGI VE GOZ ARDI ETTIGI BIR KONUYA DEGINDINIZ.YILLARCA KITALARDA BU DURUMU DILE GETIRDIM.UNIVERSITE MEZUNU, OGRETMEN BIR ASTSUBAY OLARAK BILGISI TECRUBESI EGITIMI MESLEK DEGIL GECICI OLARAK ASKERLIGINI YAPMAYA GELMIS BIRININ USTUM OLMASI TAKIM KOMUTANI ATANMASI, VE ACI AMA GERCEK BIRCOK YERDE CANLARIN MEHMETCIGIN EMANET EDILGI GOREVLERE GETIRILMELERI AKILLARA ZARAR.BU TUR UYGULAMALAR TSK DA INANIN BIR COK ACIDAN ZARARLI.25 YILLIK GAZI UNIVERSITESI MEZUNU MUHABERECI ASTSUBAY IN TAKIM KOMUTANI OLARAK ACIK OGRETIM MEZUNU BIR SAHSIN ,YADA ALBAY RUTBESINDEKI BIR SUBAYIN ASKERLIK SUBESI BASKANLIGI YAPTIGI YERE ASTEGMEN IN SUBE BASKANI ATANMASI IZAH EDILECEK DURUM DEGIL.YEDEK ASTSUBAYLIK ISE BASTAN ASAGI ACAIP BIR UYGULAMA,ASTSUBAYLARIN GURUR VE ORDU ICINDEKI STATU VE DURUMLARINI TAMAMEN ASAGIYA ITEN BIR ANLAYIS.SAYGILARIMLA

    YANIT
    Akın MEME
    07/04/2019 / 16:18
    Sayın Ahmet Özcan ERSAN, sorunlar aynı olunca tespitlerde aynı oluyor, ben yazılarımı mümkün olduğunca ‘KISA ve ÖZ’ yazmaya çalışıyorum ama; inanın kısası bile uzun oluyor. Sizin bu iki tespitinizi 20/03/2019 tarihli arz’ım da yazım kısa olsun diye arz etmemiştim, bu tespitlerinize ‘Bölük Komutanlığı’nı da ekleyebiliriz. Nöbetçi olduğunuzda Erat’ın önünde Rapor veriyorsunuz, sonrada sizden bu Erat’ı ‘Disiplinize’ etmeniz isteniyor, kısacası ‘tavşana kaç, tazıya tut’ deniliyor.

    Şahsınızda, tarafıma teşekkürlerini bildiren arkadaşlara bilmukabele eder, hayatta başarılar dilerim.

    Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
  10. Akın MEME

    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları,

    Eğer mümkünatı var ise ‘BİR YORUM YAZ’ sayfasını boydan biraz genişletirseniz memnun oluruz. Neden derseniz bazan sayfa boyunu aşan yorumlar yapmak zorunda kalıyoruz, o zamanda;

    Sayfa hakimiyeti kayboluyor, yazıya hakimiyet azalıyor, Dil Bilgisi, imla vs. gibi hatalar oluşuyor, bu mahsurları en aza indirmek açısından sayfa boyunun biraz daha uzun olması gerekebiliyor.

    Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
  11. Akın MEME

    TEMAD Hukuk Komisyonundaki Sayın Avukatlarımızın ve diğer Avukatlarımızın ‘5 Nisan Avukatlar Gününü’ kutlar, Yeni çıkacak ‘Askerlik Kanununda’ As(t)subay (Sunay)’larımızın haklarının yakın takipçisi olmalarını,

    Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
  12. Üzeyir çoban

    Akın kardeşim yorumlarını okudum güzel ve hassas konulara temas etmişsin sana katılıyorum ve emeğine sağlık diyorum

    Yanıt
  13. Akın MEME

    İLGİ : 17-02-2019 / 20-02-2019 ve 01-03-2019 tarihli arz’larımın genişletilmiş ve geliştirilmiş devamıdır.

    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları,

    08-03-2019 tarihinde Sayın Milli Savunma Bakanımız Hulusi AKAR’ın basınımıza yaptığı açıklamalardan bu günkü manada Dünyada 1980’li yıllarda sadece Romanya ve Türkiye’de kalan (Halen Romanya’da devam ediyor mu bilmiyorum.) Yedek Subaylık sisteminin devam edeceğini öğrenmiş bulunuyorum. Bu günkü manada devam edecek Yedek Subaylık sistemiyle oluşacak bir Yasa Assubaylar (Sunay) açısından hiç bir yenilik getirmemektedir.
    Bugünkü manada Yedek Subaylık devam ettiği müddetçe, Yedek Assubaylığın hiçbir manası yoktur, onları da Yedek Subay yapsınlar.

    Assubaylığın ilk üç sorunu ne derseniz, bana göre,
    1. Maddi ve Sosyal (Lojman, Sosyal Tesis v.s.) sorunlar.
    2. Bu günkü manadaki Yedek Subaylık ve Assubayları tenzilliyen yasa maddeleri,
    3. Rütbelerin Omuza alınması……….
    (Yeri geldimi 2200 yıllık bir Ordu olmakla övünüyoruz ama Assubayların Rütbelerini 10 cm. yürütüp Omuza alamadık. Daha dün kurulan bazı devletlerin Eratının Rütbesi bile Omuzunda. 2 ve 4 mm.yi geçmiyecek genişlikte ‘V’ sırma şeklinde olabilir. Dünyanın her yerinde ‘V’ sırma Assubay Rütbesidir, Rengide Gümüşi.

    Bu sistemin hala devam etmesini isteyenleri tebdili kıyafet Askerlik Şubelerinin önlerinde birkaç saat geçirmeye ve istemiyerekte olsa (aslında isteyerek) orada konuşulanlara kulak misafiri olmaya davet ediyorum.

    Mesele illaki Yedek Subay yapılmak istenen Doktorlarımız, Hakimlerimiz, Savcılarımız, Mühendislerimiz, Gazetecilerimiz v.s. lerin Tahsil ve Statüleri ise onlara Binbaşı/Albay olarak bile Askerlik yapsalar yakışır. Neden Subaylığın en altıda, Assubaylığın en üstü? Kaldı ki Er/Erbaş olarak bile Askerlik yaptılar. Burada bizim açımızdan sorun olması geçici olmaları, daimi olmak istediklerinde istenilen, uygun görülen her rütbeden göreve başlayabilirler. Başımızın üzerinde yerleri var.

    Bu konuda çekincesi olanlara şunu arz etmek isterim. Arz edeceğim sistem Assubaylıkta zaten uygulanıyor, şöyleki; bir Makina, motor veya cihaz arıza yaptığında Assubaylar oraya gider, önce Kıdemsiz olan arızaya müdahale eder, bu esnada yanındaki Kıdemlisinden ‘Ağabey şu anahtarı, şu tornavidayı vs. verirmisin’, ‘şunu alırmısın’ v.s. gibi isteklerde bulunur, kısacası Kıdemsiz olan Kıdemli (Başasistan), Kıdemli olanda Kıdemsiz (Asistan) olur. Ha arızayı gideremedi mi, bu sefer Kıdemli olan arızaya müdahale eder, roller değişir.

    Doktorlarımızda Yedek Assubay olduklarında ‘Neşter’ yine onların elinde olacak, münferit sorunlar hertürlü ahvalde çıkabilir.

    Kısacası Subayın Yedeği Assubaydır, başka Yedek aramaya gerek yoktur. Hatta Assubaylara (Sunay) Yedek Subay bile denilebilir. Assubaylarımızı itibarsızlaştırmaktan vazgeçilmeli, bu sistem Assubayların Er ve Erbaşlar üzerindeki otoritesini olumsuz yönde etkilemektedir, ama Assubaylardan Askerin disiplinini sağlamasıda istenmektedir ve bu durum Assubayları Erat/Cerat’ın karşısında çaresiz ve itibarsız kılmaktadır. Yani bu sistem Assubaylar açısından ‘Tavşana kaç, Tazıya tut’ denilen bir sistemdir. (((Erat/Cerat (Uzman Erat) ))) (Bu konudaki yazımı Assubaylar neden Lisans mezunu olmalıdır Konulu yazımda ele alacağım.)

    Geçici bir süre için şu olabilir. 01-03-2019 tarihli yazımda arz ettiğim ‘Assubay Sınıf Okulu’ mezun verene kadar ‘Başçavuş’ rütbesinin altında ‘Hasçavuş’ rütbesiyle askerlik yapabilirler, bu tarihten sonra ‘Siyavuş’ olarak yaparlar. (Siyavuş=Gerideki, arkadaki Çavuş. Siya=Geri, Siyaset=Cumhur/Halk gerisini düzenleme, Parlemento.)

    Yine Assubaylıktan Subaylığa geçiş kontenjanları biraz daha artırılarak ve Assubay Okulları Harp Okullarına bağlanarak her Assubay bir Subay adayı haline getirilmeli ve ona göre muamele görmelidir, yine Rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Harp Okuluna giriş tarihinde yapılan törenlere Assubay Okullarından da ‘Temsilci Öğrenciler’ katılmalıdır, kısacası Subay ile Assubay arasında Rütbesinden başka fark olmamalıdır.

    Artık bu Tren hareket etmiştir, eninde sonunda menzile varacaktır, kim ki daha erken menzile varmasına yardımcı olur başımızın üstünde yeri vardır.
    Biraz daha ‘Mümtaz’laştırılmak Assubaylarımızın hakkıdır.
    Assubayı devamlı itibarsızlaştırılan, tenzillenen, demoralize edilen, çalışma şevki kırılan bir Ordu huzurlu bir Ordu olamaz.

    Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
    1. ahmet özcan ersan

      sayın AKIN MEME, SIZI TEBRIK EDIYOR VE TESSEKKURLERIMI SUNUYORUM.COGU KIMSENIN GOZDEN KACIRDIGI VE GOZ ARDI ETTIGI BIR KONUYA DEGINDINIZ.YILLARCA KITALARDA BU DURUMU DILE GETIRDIM.UNIVERSITE MEZUNU, OGRETMEN BIR ASTSUBAY OLARAK BILGISI TECRUBESI EGITIMI MESLEK DEGIL GECICI OLARAK ASKERLIGINI YAPMAYA GELMIS BIRININ USTUM OLMASI TAKIM KOMUTANI ATANMASI, VE ACI AMA GERCEK BIRCOK YERDE CANLARIN MEHMETCIGIN EMANET EDILGI GOREVLERE GETIRILMELERI AKILLARA ZARAR.BU TUR UYGULAMALAR TSK DA INANIN BIR COK ACIDAN ZARARLI.25 YILLIK GAZI UNIVERSITESI MEZUNU MUHABERECI ASTSUBAY IN TAKIM KOMUTANI OLARAK ACIK OGRETIM MEZUNU BIR SAHSIN ,YADA ALBAY RUTBESINDEKI BIR SUBAYIN ASKERLIK SUBESI BASKANLIGI YAPTIGI YERE ASTEGMEN IN SUBE BASKANI ATANMASI IZAH EDILECEK DURUM DEGIL.YEDEK ASTSUBAYLIK ISE BASTAN ASAGI ACAIP BIR UYGULAMA,ASTSUBAYLARIN GURUR VE ORDU ICINDEKI STATU VE DURUMLARINI TAMAMEN ASAGIYA ITEN BIR ANLAYIS.SAYGILARIMLA

      Yanıt
      1. Akın MEME

        Sayın Ahmet Özcan ERSAN, sorunlar aynı olunca tespitlerde aynı oluyor, ben yazılarımı mümkün olduğunca ‘KISA ve ÖZ’ yazmaya çalışıyorum ama; inanın kısası bile uzun oluyor. Sizin bu iki tespitinizi 20/03/2019 tarihli arz’ım da yazım kısa olsun diye arz etmemiştim, bu tespitlerinize ‘Bölük Komutanlığı’nı da ekleyebiliriz. Nöbetçi olduğunuzda Erat’ın önünde Rapor veriyorsunuz, sonrada sizden bu Erat’ı ‘Disiplinize’ etmeniz isteniyor, kısacası ‘tavşana kaç, tazıya tut’ deniliyor.

        Şahsınızda, tarafıma teşekkürlerini bildiren arkadaşlara bilmukabele eder, hayatta başarılar dilerim.

        Saygılarımla, arz ederim.

        Yanıt
  14. Akın MEME

    İLGİ : 17-02-2019 ve 20-02-2019 tarihli arz’larımın devamıdır.

    Sayın TEMAD başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları, eskiden beri bazı meslekdaşlarımız Subay ve As(t)subay’ların (Sunay) aynı kaynaktan gelmesi gerektiği düşüncesini ifade etmektedirler, saygı duyuyorum, ancak ben bunun pek iyi neticeler vereceğine ve uzun ömürlü olacağına ihtimal vermiyorum, ama yinede yanılmış olabilirim, şahit olduğum bir kaç olaydan örnek vereyim.

    1. Okula beraber başlamışlar ama, bir tanesinin okulda devre kaybetmesi sonucu ast-üst durumuna düşmüş iki ………..dan ast olanın, üst olana bir tartışma esnasında söylediklerini burada ifade edemem bile, böyle bir şeyin Disiplin de zafiyet yaratacağına ve onanmaz yaralar açacağına inanıyorum. (En ufak bir tartışma bile, hiç hoş olmayan ‘Ben senin cemaziyel-evvelini bilirim’ şekline dönebilir.)

    2. Bir gün bir Asteğmen’imiz bana şöyle demişti, 6 aylık kısa dönem Erat’ın emirlerine ihdiraz ettiğini, diğer Erat’tan ayrı bir tertiple (Kura-Sıra) (Asteğmen tertipleri ile) geldikleri için hizip oluşturduklarını, Uzun dönem Erat’la beraber tertiplenmeleri gerektiğini ve diğerleri arasında eritilerek hizip oluşturmalarının önüne geçilmesi gerektiğini söylemişti. (Benim değil Asteğmen’imizin tespiti. Bende aynı düşünüyorum.)

    Aynı kaynaktan gelme yerine biraz daha As(t)subay’lığın (Sunay) içi doldurulursa daha iyi olacağına inanıyorum,

    Subay’larımızdan bir adım geride olacak bir Lisans tamamlama şeklinde, şöyle ki; bugün uygulanan Önlisansın yerine (Önlisansa Assubay Hazırlama Okulu denilebilir-buraya sadece Assubay Sınıf Okuluna yeterli Önlisans mezunu öğrenci bulunamadığında eksik kalan öğrenci kadar öğrenci alınır ve 2 yıllık Önlisans eğitimiyle Assubay olurlar),

    Önlisans mezunları alınarak ufak-tefek değişiklikler yapılarak 2 yıllık Lisans (Assubay Sınıf Okulu) tamamlama şeklinde eğitim verilerek Lisans Mezunu olmaları sağlanır. (Hazırlama Okulu yada Sınıf Okulu ikisinde de Yabancı Dil Eğitimini 2 seneye yaymak yerine ilk 6 ayda yoğun şekilde verilmesi gerektiğine inanıyorum, daha sonra gerekirse haftada 2 ders olarak devam edebilir.)
    (Belki şu olabilir Assubay Okulları, Harb Okullarına deneme babından bağlanırlar, iyi netice verirse devam eder vermezse yine bugünkü sisteme dönülür, MSÜ direk tekrar bağlanırlar.)

    Sayın Başkanım birde Bedelli Askerlik konusunda bir arzım olacak, şöyle ki; 1111 sayılı yasanın giriş kısmında çok güzel ifade edilmiş olan ‘Kadro fazlası Erat’tan Bedelli Askerlik yapmak isteyenlerin +- %10’u kadar bir kontenjanda ‘Bedelsiz Bedelli’ diye ayrılarak isteyen herkese bu şansın tanınması gerektiğine inanıyorum, kurada çıkar yada çıkmaz. İşini şansa bırakmak istemeyenler bedelini direk yatırır, kuraya katılmaz; işini şansa bırakmak isteyenlerde isterlerse ‘Bedelsiz Bedelli’ye katılırlar. (Bu konuda herkese eşit hak tanınmazsa hoş olmayan tepkilere sebep olabiliyor, bu konuda bir Er’in, Bir Subay’ımıza verdiği tepkiyi hiç unutamıyorum.)

    Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
  15. bekir aksu

    saygıdeger TEMAD yönetim kurulu Terorle mücadele sırasında yaralanan ve gazilik hakkı isteyen meslektaşlarımızın da haklarının bakanlık nezdinde anlatılması gerekir O gazi sayılmayanlar bizlerin ve milletimizin gazileridir Saygılarımla…

    Yanıt
  16. Akın MEME

    Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları bu yazıyı yazmam (kaleme almam) da ki amaç, Yeni Askerlik Kanunu Konusunda TEMAD’dan da görüş alınacağı ve As(t)subay sorunları üzerinedir. (((((AS=Bir işte önde giden veya onların yardımcılarıdır şeklinde olmalıdır veya As’ın manası, Has’a eklenmelidir, TDK’u ile istişare edilebilir, As(t)subay yerine ‘SUNAY’ (İkincil asker/ordu beyi-Subay Yardımcısı) sıfatına geçilebilir, Hemşirelere As(t)doktor, Teknisyenlerede As(t)teknisyen denmediği gibi, aradaki (t) insanı direk demoralize etmektedir, Assolistlerimize Hassolist denilebilir, ‘İstisna-i Memur’ ile ‘İstisna-i Vatandaş’ cümlelerinde ki İstisna kelimesinden biri Mümtazlık biride Tenzillik ifade etmektedir ama orada sorun edilmeyen mana As’da sorun edilmektedir, TDK sözlüğünde ‘AS’ kelimesi Ast’a bağlanmak için resmen levye ile kanırtılmıştır, aynı durum ‘OR’ kelimesinde de mevcuttur, ‘OR’ sadece bir ön ek olarak belirtilmektedir halbuki OR=Dolu, bilgili manasına da gelmektedir, Ordinaryus Profösör=En bilgili Profösör, bilgiye doymuş, Orgeneral/Oramiral=En bilgili, bilgi olarak en dolu asker.))))) Yazacağım öneriler biraz karışık olabilir, asla saygısızlık içermemektedir, içinde hiç bir şekilde ‘AKÇELİ (PARALI)’ konu geçmemektedir, iyi niyetli olunursa çözüleceğine inanıyorum, sürç-ü lisan eder isek şimdiden affola.

    Sayın Başkanım Sosyal Medyadan Dünyada bir örneği kalmamış Yedek Subaylığın kaldırılmasını kaldırılamıyorsa yerine Yedek As(t)subaylığın getirilmesini defaten öneren (TEMAD sayfaları görüş bildirmeye açılmadan önce) bir kişi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmalardan Yedek Subaylığın devam ettirileceğini öğrendim, bunun sebebi 926 sayılı kanunun 109’ncu maddesinde geçen (((((‘…..veya askeri hakim sınıfı hariç’…..diye devam eden cümlede ki’ çekince sanırım, bu kısmın da kaldırılması gerektiğine inanıyorum, bu sorunun çözümünün kolayı var, şöyle ki : As(t)subay veya Uzman Erat kaynaklı bir Hakim veya Hakim üyenin bulunduğu bir Mahkemede yargılanmak, yargılanan o Subay’ımızın insiyatifine bırakılmalı kabul ederse yargılanmalı, kabul etmezse böyle Hakim veya Hakim üyenin bulunmadığı en yakın mahkemede yargılanabilir, aynı hak Uzman Erat kaynaklı Hakimler için As(t)subaylarada tanınmalı.)))))

    Assubay Kaynaklı Hakimlerimizinde görevlerini en iyi şekilde yapacaklarına inanıyorum, Nasıl ki 1980’li yıllardan önce Assubaylar İstihbarat Şubelerdede görevlendirilmiyorlardı, ama bu yol açıldıktan sonra görevlerini en iyi şekilde yaptıkları görüldü.

    Yedek Subaylarımız bir Subay’dır, As(t)subaylarla oturup, kalkarlar; Erata yakındırlar, en rahat Askerlik yapabilecekleri ortam Yedek As(t)subaylıktır, kaldı ki Askerliğini ‘Doktor Er’ olarak yapan Doktor’larımız da Assubaylarımızla oturup kalkmışlardır, (1980’li-1990’lı yıllarda bu uygulama yapılmıştır). Şimdi de Doktor Assubay (Tabip-Hekim), Hakim Assubay, Mühendis Assubay, Öğretmen Assubay v.s. olarak Askerliklerini yaparlar.

    Lisans ve Üstü mezunu Yedek Assubaylarımız Yedek Subay veya Subay olarak görev yapacakları-atanacakları yerlere Yedek Assubay olarak ‘ASALETEN VEKİL veya VEKALETEN ASİL’ olarak atanırlar veya görevlendirirler, hem onlar arada kalmazlar rahat ederler, hemde biz Assubaylar onore edilmiş oluruz, bana göre sorunun çözümü bu kadar basit.

    Ön Lisans mezunu Yedek Assubaylarda Assubay kadrolarından boş olanlara aynı şekilde atanıp, görevlendirilebilirler.

    Yine Assubay ve Uzman Erat’tan şartları uygun olanlar Subay’lığa geçirilerek Pilotluk yolu açılmalı.

    1632 sayılı kanunun 16ncı maddesindeki Kıt’a nın tanımı Subaylarımız için yapılan tanıma ‘müstakil ve müfrez çalıştıklarında Assubaylar’ şeklinde madde eklenmelidir veya Subay/Assubay şekline getirilebilir.

    Yine Assubaylar müstakil ve müfrez çalıştıklarında ceza,yetki ve sorumlulukları artırılmalıdr.

    Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar diğer Askeri öğrencilere göre Kıdemli konumundadır ve ona göre muamele görürler şeklinde olabilir, v.s., v.s.

    Bu şekilde yasalarda ki Assubayları (Sunay) devamlı tenzil duruma düşüren, demoralize eden, çalışma şevkini kıran maddelerde ayıklanmış olur. Saygılarımla, arz ederim.

    Yanıt
    1. Tuncer Özen

      Sayın Akın MEME, hârika bir yazı kaleme almışsınız.. Sizi cân-ı gönülden tebrîk ediyorum.

      Yanıt
    2. VOLKAN ALTUNOK

      Tebrikler

      Yanıt
    3. Akın MEME

      İLGİ : 17-02-2019 tarihli Arz’ım (yazım).

      Sayın TEMAD Başkanım Hamza DÜRGEN ve Yardımcıları, ilgi yazıda ki önerim,

      ”Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar öğrenimleriyle mütenasip olarak diğer Askeri öğrencilere göre ‘Kıdemli muamelesi’ görürler” şeklinde olacakken,

      ”Yine Assubaylar tüm Askeri öğrencilerin üstü olmalılar, Askeri öğrencilerden Subay adayı olanlar diğer Askeri öğrencilere göre ‘Kıdemli konumundadır’ ve ona göre muamele görürler’ şeklinde olmuştur, düzeltir, arz ederim. (‘Kıdemli konumdadır’ cümlesi öğrenciler arasında sorun çıkarabilir. Ör.: Selam vereceksin v.s. gibi )

      Yine Sayın Başkanım ‘ÇAVUŞ’ rütbesi Erat rütbesi olmaktan çıkarılmalı,

      ERAT (ER ve ERBAŞ) RÜTBELERİ :

      ER/NEFER (Nefer kelimesi tekrar kullanılmalı, Er kelimesi hitap etmeye uygun değil.)
      ONBAŞI
      MUTMALON (ÜST ONBAŞI manasında)
      ÇIRAY

      AS(T)SUBAY/SUNAY RÜTBELERİ :

      SİYAVUŞ
      ÇAVUŞ
      ÜSÇAVUŞ
      HASÇAVUŞ
      BAŞÇAVUŞ
      ASTEĞMEN/YARBAY

      (Yarbay ve Çavuş tamda Assubay’a karşılık geliyor ama; cümle içerisinde kullanırken Assubay yada Sunay gibi akıcı olmuyor. Ör.: Subay ve Assubaylar (Sunaylar) gibi. (Burada ki Rütbe isimleri değişik versiyonlarda da kullanılabilir.)

      SUBAY RÜTBELERİ :

      TEĞMEN/DEMAN (Askerlerin en heyecanlısı oldukları için.)
      ÜSTEĞMEN
      YÜZBAŞI
      BİNBAŞI
      TEMAY (Bu isim buraya Yarbay’dan daha mütenasip. Bizim eski derneğin baş harflerinden esinlenilmemiştir.)
      ALBAY ve
      GENERAL’LER.

      Daha bir çok Rütbe Versiyonu geliştirmek mümkün.

      Yine Birlik isimlerinden Takım ile Manga yer değiştirmeli. (40/44 veya daha fazla mevcutlu Takım ismi adı ile mütenasip değil, Takım ile kurulan her cümle, Manga ile de kurulabilmektedir.) şöyle olabilir;

      TİM/TAKIM
      KISIM
      MANGA (Manga’nın manası olmadığı için yer değiştirebilirler.)
      BÖLÜK
      TABUR (Hv.K.K.lığı’nda Tabur düzeyinde ki birliklere Filo denilmektedir, adı ile mütenasip değil.
      ALAY ve üstü.

      Saygılarımla arz ederim.

      Yanıt
      1. İsmail Oğuz Uçar

        Sayın Akın Meme, Düşüncelerinizi ve önerilerinizi samimiyetle okudum. Bu zamana kadar yaşadığımız ayrımcılığı ifade etmeniz ve çözüm önerileriniz beni etkiledi. Fakat önerileriz, baştan yanlış olan bu sistemi çözmektense daha karışık hale getirmekte. Çünkü sorun personel kaynağının temininde başlamakta ve statüler arası geçişin manasız sınırlandırılması olayı iyice çıkmaza sokmakta. Şöyle ki TSK’da subay-astsubay kavramı kurulmuş oysaki bu tabir yerine askeri memur dense ve kaynak iki yıllık harp okulu olsa buradan mezun olanlar astsubay-yarsubay rütbesi ile mezun olsa başarı ve liyakat göre rütbe ve terfi alsa belirli kriteri sağlayanlar lisans tamamlamaya teğmen olsa ve daha sonra yüksek lisansa kurmay olsa daha adil bir sistem sağlanır. Örneğin okuldan mezunuyet(myo): assubay(rütbe işareti tek bar) Yarsubay(iki bar) Kd yarsubay(3 bar) bekleme süreleri 6 yıldan 18 yıl yapar halihazırda fakülte bitirmemişlere 1. Kademe 2. kademe 3. Kademe yarsubay ile emekli olasıya kadar devam ettirilir. Hernezaman fakülte bitirirse sicil sırasına göre ve bazı yeterlilik ile subay yapılırsa bu iş çözülür. Şöyleki subay kaynağını ayrı astsubay kaynağını ayrı tutulduğu sürece bu sorun sürer gider. Subay kaynağı sadece astsubay dan alınmalı icabında 2 yıllık okulda başalı öğrenciler liyakat göre eğitimini 4 yıllık olarak devam etmeli. Yani okul kaynağı tek olmalı. Başka çözümü yok

        Yanıt
      2. ali gürkan

        1.a-subay 2.kd.a-subay 3.üst.a-subay 4.kd.üst a-subay 5.baş.a-subay 6.kd.baş.a-subay 7.kad.kd.baş.a-subay 8.I.kad.kd.baş.a-subay 9.II.KAD.KD.BAŞ.A-SUBAY…RÜTBE SONLARINDAKİ ÇAVUŞ İBARESİ VE ASTSUBAY İBARESİ KALKAR görev tanımı da subay yardımcısı olur.ÖRNEK:A-subay teğmen yardımcısı sıra ile……..II.kad.kd.baş.a-subay ise albay yardımcısı olur.iki yıllık fakülte mezunu a-subaylar ….kd.binbaşı yardımcılığına kadar yükselir. dört yıllık fakülte mezunu a-subaylar ise …kd.albay yardımcılığına kadar yükselir.yüzbaşı…kd.albay yardımcıları subay ise a-subay 2 nci ,3 ncü yardımcı olarak görevlendirilir.görev tanımı kurs ve intibak eğitimleri verilerek a-subaylar kurum içi eğitilerek her durum göreve hazır hale getirilir.

        Yanıt
    4. Nizamettin Çakan

      Astsubaylar hakkında şimdiye kadar yazılmış en bilinçli ve haklı istekleri ihtiva eden bir yazı olmuş teşekkür ediyor gözlerinizden
      Öpüyor sağlıklar diliyorum.

      .

      Yanıt
    5. Hasan ozmen

      Sevgili arkadaslar yazdiklarinizi teker teker okudum dusuncelerinize cani gonulden katiliyorum lakin dunyanin heryerinde egemenler vardir o egemenler asla yetkilerini onceliklerini maddi kazanimlarini kimseyle bolusmek istemezler arkadasimin birisi yazmis falanca universiteden mezun olmus otekileri filan universiteden mezun olmus derken bile kendi ustunlugunu kabul ettirmeye calistiginin farkinda degil hal boyle olunca suyun basindaki ilkokul mezunu olsa iki universite bitirmis akedemik kariyer yapmis bilgi ve becerisi olani yanina almak istemez gorevimi elimden alir diye o nedenle bu konulara fazla kafayi takmayin bizi okula alirken gedikli diye aldilar simdi ise yuksek okul mezunu diye aliyorlar belliki bir ilerleme var bende iki universite bir yuksek okul mezunuyum dunya klasikleri yerli yazarlar yetmedi bir vaaz kadar dini ilimleri biliyorum lakin benim bukadar bilgilerim bir astegmenden daha az goruluyor niye komplexten o nedenle ugrasin ama kafaya takmayin be meslektaslar

      Yanıt
  17. ethem gürcan

    Basında çıkan haberlere göre, yedek subaylığın devam edeceği, hatta yedek astsubaylıktan bahsedilmektedir. Tek tip askerlik projesi, daha da çeşitlendirilmiş vaziyettedir.
    Astsubaylar olarak beklentimiz, TSK’de Subay, Astsubay ve erlerden oluşan sade ve net bir statünün oluşturulmasıdır.
    Neden Yedek subaylara ihtiyaç duyulmaktadır? Astsubaylar, yedek subaylardan oluşan boşluğu dolduramıyor mu? Artık astsubayların eğitim durumu yedek subayların kinden daha üst seviyededir.
    Sizlerden beklentimiz yeni askerlik yasasının ‘yedek subaylığın kaldırılması’ şeklinde sonuçlandırılmasıdır.
    Saygılarımı sunarım.

    Yanıt
  18. Recep Gürel

    Hayırlı olsun. Başarılar diliyorum.

    Yanıt
  19. Tunahan

    Belki bu en son çözülmesi gereken bir konu ancak dile getirmek istiyorum. Assaubaylara has rütbe işaretleri olması gerekmektedir. Kamuflaj kıyafette uzman rütbeleriyle karışmaktadır. Kd.bçvş ve bçvş. Rütbelerindeki alttan iki çizgi yerine yukarıya doğru ters pırpır şeklinde bir çalışma yapılabilir. Ayrıca yüksek lisans bitiren her assubaya sınıf ve bölüm şartı olmaksızın bir kademe verilmesi gerektiği kanaatindeyim. (Kıdem değil) Saygılarımla…

    Yanıt
  20. MEHMET

    meslektaşımızın,BİYOGRAFISINA baktıgımız zaman genc ve dinamik oluşu,performansının yüksek oldugunu TEMAD başkanlıgını yapacak kapasite ve nitelikte oldugun görmekteyim.başarılar diliyorum……………

    Yanıt
  21. TURHAN

    SAYIN BAŞKANIM, SESİMİZİN DAHA GÜR ÇIKABİLMESİ , İSTEKLERİMİZİN YERİNE GELEBİLMESİ , DERNEĞİMİZİN ÜYE SAYISININ DAHA ÇOK OLMASI , BİZİ GÜÇLÜ KILAR.ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİM. BİR ÖNERİM OLACAK HAYATTA OLUP ÜYE OLMAYAN MESLEKTAŞLARIMIZA YAPILANLARLA İLGİLİ BİLGİ YAZILARI GÖNDERİP ONLARI DA DAVET ETSENİZ , İL VE İLÇELERDEKİ DERNEKLERE GELİP ÜYE OLSUNLAR NASIL OLUR ? SAYGILARIMLA.

    Yanıt
  22. melih çınar

    yeni görevinizde başarılar diliyorum, emeklerinizin olumlu karşılık bulması dileğiyle.

    Yanıt
  23. Erdoğan Kapusuz

    Sayın Başkanım. Hayırlı akşamlar. İnternet sitesinde Rütbeli vazife malullerinin feryadı konulu bir yazı bulunmaktadır. Şahsım 6. derece vazife malulüyüm. Halen Shr.Shh.Okl.unda Şht. Ve Gz. İşl. KS.A.liğinde çalışıyorum. Malum 02 Ağustos 2013 tarihinde 6495 sayılı Torba yasa ile vazife malullerine bir takım haklar verilmiştir. Ancak rütbeli vazife malulleri yüzde 25 emekli maaşı zammı, Tazminattan yoksun bırakılmış tır. Ayrıca sağlık uygulamaları Tebliğinde Vazife malulü personelin eş ve çocukları özel hastanelerden ücretsiz yararlanamamaktadır. Yukarıda belirtilen hususlar hakkında yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. İlgililere iletilmek üzere arz ediyorum. Size güveniyoruz. Allah’a emanet olun.

    Yanıt
  24. Necati şekercioğlu

    Sayın başkanım!

    Göreviniz Hayırlı olsun.
    Allah muvaffak etsin!
    Her daim yanınızdayız.

    Avukat Necati Şekercioğlu
    (E) Sağlık Astsb.

    Yanıt
  25. İbrahim ÖZEN

    Sayın Başkan;Size ve değerli ekip / takım arkadaşlarınıza çalışmalarınızda üstün başarılar diler.Tüm sevdiklerinle sağlıklı mutlu ve huzurlu günler geçirmenizi dilerim.Sevgilerimle

    Yanıt
  26. mustafa aykut bodur

    sayın başkanım öncelikle yeni görevinizde başarılar diler ve hayırlı olmasını dilerim.Benim bir öneri olarak temad aidatlarının makul bir durumda olmasını yıllık artışlarınında hükümetin memura yapmış oldugu artışın üzerine cıkmamasıdır.Ben mersin temad üyesi olarak yıllık aidatın 50 tl den 75 tl ye cıkmasının çok oldugunu temad yıllık aidatlarının merkez temad başkanlıgı tarafından belirlenmesini ve bütün il ve ilçelerde aynı olmasını diliyorum bazı illerde 30 tl bazı illerde 50 tl. mersin ilinde 75 tl bazı üyelerimizin ıtıraz etmelerine rahmen ne yazıkkı durumu iyi olan arkadaşların cogunlugundan oylamada 50 tl den 75 tlye cıkarılmıştır.Temadın üyelerinin kaybolmaması için bu aidatların 50 tl ye cekilmesini.75 tl aidatı ödeyemiyecegimizden dolayı cogu arkadaş temaddan ayrılmak zorunda kalacak.Saygılarımla.

    Yanıt
  27. serdar gökün

    meslektaşım hayırlı olsun başarılar dilerim öncelikle eski yönetimin yanlışlarını bertaraf edin ast camiyasını bir bütün görün şu anda 9/2 ve 9/3 maaş alan emekliler size umut bağlamış durumda girişimleriniz bir sonuca bağlanmasını umuyorum başlangıç derecesi bunlardan biri digeri ise başarı ödülü uygulaması sizi izliyorve umutlanıyoruz saygılar

    Yanıt
  28. Murat Serin

    Sayın Başkanım size her türlü desteği vermeye hazırız işiniz zor. Allah kolaylıklar versin. Sadece doğru olacağız. Şeffaf olacağız. Büyük hedeflerimize kilitleneceğiz. Sevdamız vatan ve millettir. Selamlar.

    Yanıt
  29. Yılmaz Taşkın

    Sn. Başkanım ve seçilmiş yönetime başarılar diliyorum. Desteklerimizi esirgemeyeceğimizi bilmenizi isterim.

    Yanıt
  30. Z. ÇELİK

    Sayın Başkan;

    Benim bilgisayarımda 17 inç 1280*1024 görüntü destekli bir ekran kullanıyorum ve bunda Web sayfanızda Atatürk resmi görünmüyor Bilgi@temad.org ye resim ekleyerek gönderdim bir arkadaşım ile görüştüğümde onun bilgisayar ekranı 1440*900 ekranında Baş sayfada Atatürk resmi görünüyor . Web sayfasının tasarımında bence bir hata var Ekran tasarımlarının tekrar gözden geçirilmesinde fayda var . teşkilat şemaları da üst üste çıkıyor. Bu nedenle yanlış anlaşılmamalara neden olabiliyor bende bu nedenle hataya düştüm bu konuda özür dilerim ancak web sayfasının tasarımının Tüm ekranlara görünecek şekilde tasarlanmasının ve kontrolünün sağlanmasını rica ederim . saygılarımla

    Yanıt
  31. Hüseyin Cirit

    Sayın başkanım hayırlı olsun,başarılarınızın devamını dilerim.

    Yanıt
  32. ahmet hazımlı

    sayın başkanım j.assubay.kd.kad bçvş ali öz komutanımı arıyorum yardımcı olursanız çok ama çok sevinirim

    Yanıt
  33. ERKAN ALGAN

    Sayın Başkanım öncelikle yeni göreviniz hayırlı uğurlu olsun. Bugün facebookta en son toplantı konuşmanızı dinledim, gerçekten konuşmanızın etkinliği konulara olan hakimiyetiniz, bana güven verdi. Yaşadığımız süreçte sivil toplum örğütlerinin önemi artarak devam etmekte sizi dinledikten sonra üye olmadığım derneğimize üyelik başvurusunu yapacağım, faaliyetlerinizi destekliyor başarılarınızın devamını temenni ediyorum .İyi çalışmalar diliyorum.

    Yanıt

Bir Yorum Yaz: serdar gökün Yorumu İptal Et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TEMAD Genel Başkanlık Kültür Mh. Cemre Sk. No: 12 Kat: 4 ve 5 Kolej-Ankara 
Tel: 0 312 433 33 93 Fax: 0 312 433 33 92 E-posta: temad@temad.org
TEMAD | Tüm Hakları Saklıdır ©